Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 23.08.2024 - 17:22
Güncelleme: 23.08.2024 - 17:45
1372 kez okundu
Tatar, Rum yönetiminin turizm, inşaat ve eğitim alanlarında KKTC’ye yönelik baskı ve tehdit politikalarını artırdığını vurgulayarak, Kıbrıs Türk halkının masaya eşit ve egemen bir halk olarak oturacağını ifade etti.
Tatar, Kıbrıs meselesiyle ilgili olarak Kıbrıs Türk tarafının diyalog ve diplomasi kanallarını açık tuttuğunu, ancak Rum tarafının Kıbrıs Türk halkının ekonomik olarak nefes aldığı alanlara zarar vermeye çalıştığını söyledi. Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) verdiği röportajda, Rum tarafının KKTC’nin turizm, inşaat ve üniversite sektörlerine yönelik girişimlerini eleştirdi.
Tatar, Rum tarafının 1963’teki olayları andıran bir abluka siyaseti izlediğini, Kıbrıs Türk halkının temel insan haklarını engellemeye çalıştığını, ancak bu politikalara boyun eğmeyeceklerini belirtti. Kıbrıs Türk halkının en az Rum halkı kadar eşit bir halk olduğunun altını çizdi.
Görüşme sürecinin başlatılması amacıyla Rum tarafının Türk tarafına baskı yapmaya çalıştığını, özellikle KKTC’nin taşınmaz mal, üniversite ve turizm alanlarında ekonomik baskı uygulama çabasında olduğunu ifade eden Tatar, bu faaliyetlerin Rum liderliğinin gerçek niyetini ortaya koyduğunu söyledi.
Tatar, Annan Planı referandumlarından sonra artış gösteren baskı ve izolasyon siyasetinin, 2024 yılı ocak ayı itibarıyla yeniden hız kazandığını vurguladı. Rum tarafının, uluslararası alanda haksız ve hukuksuz şekilde elde ettiği statüsünü, baskı ve tehdit yoluyla sürdürmeye çalıştığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Eylül ayında New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile yapacağı görüşmede bu konuları ele alacağını belirtti. Tatar, Kıbrıs Türk halkına yönelik haksızlıkların giderilmesi gerektiğini, direkt uçuşlar, direkt ticaret ve direkt temas sağlanması durumunda müzakerelere açık olacaklarını ifade etti.
Rum tarafının baskı ve izolasyonları daha da ağırlaştırma girişimlerini eleştiren Tatar, Kıbrıs Türk halkının baskı altında masaya oturmayacağını, özgür ve egemen bir şekilde müzakerelere katılmaları gerektiğini söyledi. Tatar, Rum liderliğinin kendi istediği müzakere koşullarını dayatmaya çalıştığını, ancak Kıbrıs Türk tarafının milli siyasetten geri adım atmayacağını belirtti.
Son olarak, Tatar, “Üçlü Davet” konusuna değinerek, böyle bir davetin gerçekleşmediğini ve federasyonun tüketildiğini ifade etti. Eylül ayı sonunda BM Genel Sekreteri ile yapacağı görüşmede, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve uluslararası statü temelinde atılacak adımları değerlendireceklerini söyledi. Tatar, Kıbrıs Türk halkının baskıcı politikalara asla boyun eğmeyeceğini ve ekonomik saldırılara karşı mücadelesini sürdüreceğini vurguladı.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.