Cumhurbaşkanlığı: BM Güvenlik Konseyi statükonun hamisi olduğunu bir kez daha gösterdi

Cumhurbaşkanlığı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Kıbrıs konusundaki son kararıyla sürdürülemez olarak nitelendirdiği statükonun devamını sağladığını vurguladı.

Yayın: 01.02.2025 - 14:51

1503 kez okundu

Cumhurbaşkanlığı: BM Güvenlik Konseyi statükonun hamisi olduğunu bir kez daha gösterdi

Yapılan açıklamada, “Kıbrıs Türk halkının geleceği, gerçeklerin saklandığı ve tüketilmiş bir zemin üzerine inşa edilen kurgulara mahkum edilemez” denildi.

BMGK’nin 31 Ocak 2025 tarihli kararıyla BM Barış Gücü’nün adadaki görev süresini uzatmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan değerlendirmede, uluslararası sistemin küresel krizler ve insanlık trajedileri karşısında aldığı veya alamadığı kararlarla sorgulandığı belirtilerek, Kıbrıs sorununa dair mevcut tutumun “teknik tekrar” niteliğinde olduğu kaydedildi.

Açıklamada, BMGK’nin daimi ve geçici üyelerine, diplomatik müzakere süreçlerinin en temel ilkesinin, tarafların üzerinde uzlaşacağı bir zeminin olması gerektiği hatırlatıldı. Anlaşmaya varılmasının ancak her iki tarafın rızasının alınmasıyla mümkün olabileceği vurgulandı.

Gerçekçi Zemine Geçiş Çağrısı

Kıbrıs Türk tarafının, federal çözüm modelinin başarısızlığını 2021’de Cenevre’de düzenlenen gayri resmi zirvede BM’ye, Rum yönetimine ve diğer ilgili taraflara açıkça ilettiği hatırlatıldı. BM Genel Sekreteri’nin görev süresi 12 Temmuz 2023’te sona eren kişisel temsilcisi Holguin’in de yeni bir müzakere sürecinin başlaması için ortak bir zemin olmadığını raporladığı ifade edildi.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, “Kıbrıs konusunda adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılmak isteniyorsa, başarısızlığı kanıtlanmış federasyon modeli yerine gerçekçi bir müzakere zemini oluşturulmalıdır” denildi.

Statü Eşitsizliği ve İnsan Hakları İhlalleri

Mevcut statükonun en büyük sorununun, taraflar arasındaki statü eşitsizliği olduğu belirtilerek, BMGK’nin 4 Mart 1964’te aldığı kararın, Rum yönetimine Kıbrıs Türk halkının temel haklarını ihlal etme cesareti verdiği ifade edildi. Açıklamada, “Bu tür kararlarla, Rum liderliği tüm ada üzerinde yetkisi varmış gibi hareket etmeye teşvik edilmektedir. Ancak, Kıbrıs’ta 51 yıldır iki ayrı devletin var olduğu gerçeği kabul edilmeden adil ve kalıcı bir çözüm mümkün değildir” denildi.

Geçiş Kapıları ve Pile Yolu Meselesi

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 20 Ocak’ta Rum liderle bir araya gelerek yeni geçiş kapılarının açılmasına yönelik yapıcı önerilerini sunduğu, ancak Rum tarafının güneye yönelik transit koridor taleplerinin süreci zorlaştırdığı ifade edildi. Cumhurbaşkanı Tatar’ın Akıncılar geçiş kapısının açılması yönündeki önerisinin önemli bir adım olduğu, ancak Rum liderliğinin gerçekçi olmayan taleplerde ısrar etmemesi gerektiği vurgulandı.

Pile’deki yol meselesine de değinilen açıklamada, Kıbrıslı Türklerin insani nedenlerle uzun süredir ihtiyaç duyduğu Yiğitler-Pile yolunun tamamlanmasının BMGK tarafından “al-ver meselesi” olarak yansıtılmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi.

Gayri Resmi Genişletilmiş Toplantı ve BM Barış Gücü

BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde Mart 2025’te İsviçre’de yapılması öngörülen genişletilmiş gayri resmi toplantının önemine değinilen açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının bu toplantıya yönelik hazırlıklarını yoğun şekilde sürdürdüğü belirtildi.

Ayrıca, BM Barış Gücü’nün KKTC’de iki kampı bulunmasına rağmen yalnızca Rum yönetiminden aldığı rızayla faaliyet yürütmesinin kabul edilemez olduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanlığı, KKTC’deki BM Barış Gücü faaliyetlerinin yasal bir zemine oturtulması gerektiğini ve bu konudaki önerilerinin BM tarafından değerlendirildiğini duyurdu.

Son olarak, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü ilkelerine dayalı bir çözüm modelini savunmaya devam edeceği ifade edilerek, BMGK’nin Kıbrıs konusundaki gerçekleri görmezden gelen kararlarının çözümü zorlaştırdığı belirtildi.

Yorum Yaz

Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)

Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap