Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 27.06.2024 - 10:46
Güncelleme: 27.06.2024 - 12:56
112 kez okundu
Peksever, yaptığı yazılı açıklamada, elektrik sorununun çözülememesinin, sık sık yaşanan kesintilerin ve fatura miktarlarının artmasının sebebinin kötü yönetimler olduğunu belirtti.
Ülkedeki nüfus artışı, inşaat sektöründeki ivme ve teknolojik gelişimlere bağlı olarak elektrik şebeke ve enerji üretim kaynaklarına olan ihtiyacın arttığını ifade eden Peksever, üretim sistemi içerisinde akaryakıt ile çalışan üç farklı modelin yanı sıra alternatif enerji kaynaklarının da mevcut olduğunu ve elektrik şebekesinin Güney Kıbrıs elektrik şebekesi ile enterkonnekte olarak çalıştığını kaydetti.
Peksever, alternatif kaynakların üretim kapasitesi oranında maliyetlerin düşmesine etki etmesinin beklendiğini belirtti ve şu şekilde devam etti: “Ancak sağlıklı bir yasal mevzuat olmaması nedeniyle mevcut sistem genel tüketiciye değil, sadece kurulum yapanlara avantaj sağlıyor. Alternatif kaynaklar doğru mevzuatlar ile enterkonnekte edilmediği için maliyetleri ve arz güvenliğini iyileştirmek yerine kötüleştiriyor. Güneş enerji kaynağının zengin olduğu ülkemizde neden bu kaynağı kullanamıyoruz? Çünkü arz güvenliğini sağlayacak altyapıya sahip değiliz ve bu altyapıyı oluşturmanın maliyetleri şu an için fizibil değil.”
Peksever, elektrik üretiminde kullanılan üç ayrı modeldeki dizel makinelerden birincisinin termik buhar santrali olup, fueloil ile çalıştığını ve KWS üretim maliyetinin 14 dolar cent olduğunu; ikincisinin içten yanmalı dizel santral olarak yine fueloil yakıt ile çalıştığını ve KWS üretim maliyetinin KIB-TEK’te 10 dolar cent, AKSA’da ise ortalama 15 dolar cent olduğunu belirtti. Üçüncü modelin ise mazot ile çalışan mobil santraller olduğunu ve bu santrallerin KWS üretim maliyetinin 27 dolar cent olduğunu ifade etti.
Mobil santrallerin üretim maliyeti en yüksek ve üretim verimliliği en düşük santraller olduğunu belirten Peksever, “Mobil santrallerin sisteme dahil edilmesi ekonomik olarak mantıklı değildir. Bu durum, siyasilerin ve yöneticilerin görevlerini layıkıyla yerine getirmemelerinden kaynaklanmaktadır” dedi.
Hükümetin “Elektrik enerjisini ucuzlatacağız” diyerek tam tersi kararlar aldığını ve halka doğruları söylemediğini ileri süren Peksever, Bakanlar Kurulu’nun geçen hafta yeni bir mobil santral vizesi kararı aldığını ve bu doğrultuda 2×25 MW gücünde mobil santralin ilerleyen günlerde sisteme dahil edileceğini kaydetti.
Peksever, “Hem enerji verimliliği düşük hem de ekonomik maliyeti yüksek olan ve çevre düşmanı bu makinelerin üretime dahil edilmesi, hükümetimizin halka vereceği 50’nci Yıl Hediyesi tadındaki daha yüksek elektrik faturaları olarak tarihe geçecektir” dedi.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.