Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 16.08.2024 - 13:52
Güncelleme: 16.08.2024 - 13:35
40 kez okundu
Avrupa Birliği’nin (AB) desteklediği Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre, 2023 yılı, 1850’den bu yana en sıcak yıl olarak kayıtlara geçti. Küresel ortalama yüzey sıcaklıkları, 2023’te 14,98 derece olarak ölçüldü ve bu, 2016’daki önceki rekor sıcaklıkların 0,17 derece üzerine çıktı.
Aşırı sıcaklıklar, Kanada, ABD ve Yunanistan gibi çeşitli bölgelerde büyük çaplı orman yangınlarına ve su stresi yaşayan birçok bölgeye yol açtı. Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) verilerine göre, bu yangınlar nedeniyle birçok bölgede kuraklık acil durumu ilan edildi. Kanada, İtalya, İspanya, Hindistan ve Endonezya gibi ülkeler bu durumla başa çıkmak zorunda kaldı.
Araştırmalar, bu çevresel değişimlerin bitkilerin karbon emme kapasitelerini nasıl etkilediğini inceledi. Temmuz ayında yayımlanan “Düşük Gecikmeli Karbon Bütçesi Analizi: 2023’te Karasal Karbon Yutaklarında Büyük Düşüş” başlıklı çalışma, karbon yutaklarının karbon emme potansiyelindeki değişimleri ele aldı.
Copernicus uydu izleme sistemi ve ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) verilerine dayanan bu çalışma, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan bilim insanları tarafından gerçekleştirildi. Araştırmalar, 2013-2022 döneminde Hawaii’nin Mauna Loa bölgesindeki karbondioksit konsantrasyonunun ortalama 2,42 ppm (milyonda parçacık sayısı) civarında artarken, 2023’te bu rakamın 3,37 ppm’e yükseldiğini ortaya koydu.
Deniz ekosistemlerindeki ölçümlerde artışın ortalama 2,82 ppm civarında olduğu belirlendi. Araştırmacılar, karasal ve deniz ekosistemlerindeki ölçümlerin geçmiş yıllarda birbirine yakın olduğunu ancak 2023’te karasal ekosistemlerdeki artışın nedenlerini çeşitli açılardan inceledi.
Bilim insanları, aşırı sıcaklıkların bu artışa neden olmuş olabileceğini düşündü ve iklim modelleri, uydu verileri ve yapay zeka kullanarak genel bir analiz gerçekleştirdi. Araştırmalar, küresel karbon yutaklarının emisyonları ile küresel yeşillendirme çabaları arasında negatif bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, karbon konsantrasyonunun yüksek olduğu bölgelerde su kıtlığı yaşandığı belirlendi.
2023’teki aşırı sıcaklıkların aylar ve bölgeler bazında incelenmesi sonucunda, bu sıcaklıkların etkili olduğu bölgelerde karbon yutaklarının emisyon oranlarının 1991-2020 yıllarına kıyasla düştüğü görüldü.
Kuzey Yarımküredeki Karbon Yutaklarının Zayıflığı
Leipzig Üniversitesi Yer ve Atmosfer Etkileşimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Ana Bastos, AA muhabirine verdiği demeçte, araştırmalarının Küresel Karbon Bütçesi verilerine dayandığını belirtti. Bu verilerin, dünya genelindeki karbon salınımı, emilim oranları ve artışları hakkında bilgi sağladığını vurgulayan Bastos, 2023 verilerinde atmosferdeki karbondioksit miktarının olağan dışı bir artış gösterdiğini ifade etti.
Bastos, “2023 verileri, atmosferdeki karbondioksit artış hızının olağan dışı olduğunu ortaya koydu. Önceki yıllarla karşılaştırıldığında, karbondioksit konsantrasyonu oldukça yüksekti” dedi. Karbondioksit artışının, zayıf karasal karbon yutaklarından kaynaklanabileceğini belirten Bastos, bazı kuzey yarımküre bölgelerinin aşırı hava olaylarından etkilendiğini ve karbon emme kapasitesinin düştüğünü ifade etti.
Bastos, bitkilerin büyüyebilmesi için doğru sıcaklık ve su koşullarına ihtiyaç duyduğunu ve aşırı sıcakların bu koşulları zorladığını belirtti. Özellikle orta kuşaktaki kutup altı ormanlarının sıcak hava dalgalarından olumsuz etkilendiğini söyledi. Ayrıca, El Nino’nun ardından La Nina’nın hava koşullarını değiştirebileceğini ve bazı bölgelerde iyileşmelere yol açabileceğini belirtti.
Son olarak, fosil yakıt kullanımı ve iklim değişikliğiyle mücadele için karbon emisyonlarının azaltılması ve adaptasyon çalışmalarının önemine dikkat çekti.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.