Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Ekonomi
Portallar
Eğitim
Bizi Takip Edin
Yayın: 31.10.2023 - 13:25
Güncelleme: 31.10.2023 - 12:57
69 kez okundu
Ankara’da 6 Haziran 1926 tarihinde dünyaya gelen Erdal İnönü, Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün üç çocuğundan biriydi. İsmet ve Mevhibe İnönü’nün ortanca çocuğu olarak hayata başladı.
Erdal İnönü, ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini başarıyla tamamladıktan sonra, 1947 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik-Matematik Bölümü’nden mezun oldu. Daha sonraki dönemlerde ABD’ye giderek, Kaliforniya Üniversitesi Teknoloji Enstitüsü’nde yüksek lisans ve doktora eğitimi aldı. Bu süreçte bilim dünyasındaki yeteneklerini geliştirdi. 1952 yılında Türkiye’ye döndü ve Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde doçent unvanını kazandı.
Erdal İnönü’nün siyasi kariyeri, 1970’lerin sonlarına doğru Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) çatısı altında başlamıştır. SHP’nin Genel Başkanlığı görevini üstlenerek, demokrasi, insan hakları, ve adalet gibi temel değerleri savunan bir siyasetçi olarak tanındı. Siyaset sahnesinde tarafsız ve uzlaşmacı bir tavır sergileyerek “siyasetin gülen yüzü” olarak anıldı.
Erdal İnönü, siyasetteki etkisiyle birlikte, bilim alanında da önemli izler bırakmış bir isim olarak hatırlanır. Onun vefatının ardından da Türk siyaseti ve bilim dünyası, onun unutulmaz mirasını yaşatmaya devam etmektedir.
Sevinç İnönü ile 1957 yılında evlenen Erdal İnönü, bilimsel kariyerine odaklanmış ve Princeton Üniversitesi ile Oak Ridge Princeton National Laboratory’de 1958-1960 yıllarında “konuk araştırmacı” olarak çalışmıştır.
Daha sonra, Türkiye’de eğitim alanındaki önemli bir görevi üstlenerek Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) rektörlüğünü yapmıştır. Ancak, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından öğretim üyeliğini bırakarak siyasi hayata atılmıştır.
Erdal İnönü, Sosyal Demokrasi Partisi’nin (SODEP) kuruluşuna öncülük etmiş ve partinin genel başkanlığını üstlenmiştir. Aynı zamanda, SODEP’in Halkçı Parti ile birleşmesi sürecinde de etkin bir rol oynamıştır. Bu birleşme sonucunda oluşturulan partinin adı “Sosyaldemokrat Halkçı Parti” (SHP) olmuş, ve Erdal İnönü de SHP’nin genel başkanı olarak siyaset sahnesindeki yerini almıştır.
39 Belediye Başkanlığı Kazandı
Erdal İnönü liderliğindeki SHP, 1989 yerel seçimlerinde büyük bir başarı elde etti. Seçimlerde oyların yüzde 28,7’sini alarak birinci parti konumuna yükseldi. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerin yanı sıra toplam 67 il merkezindeki belediye başkanlıklarından 39’unu kazandı.
Bunun ardından, 1991 yılında ekim ayında gerçekleşen erken genel seçimlerde SHP, oyların yüzde 20’sini alarak üçüncü parti oldu. Parti içi muhalefet, bu başarısızlığın sorumluluğunu Erdal İnönü yönetimine yüklemeye çalışsa da, Doğru Yol Partisi’nin (DYP) SHP ile koalisyon hükümeti kurması, bu hükümette Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı görevlerini üstlenen İnönü’nün parti içindeki konumunu güçlendirdi.
Aynı seçimlerde SHP listelerinden aday olan Halkın Emek Partisi (HEP) üyelerinden 18’i milletvekili olarak Meclis’e girdi. Ancak, HEP’li milletvekilleri Leyla Zana ve Hatip Dicle’nin Kürtçe yemin etmek istemeleri ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan tartışmalar sonrasında, Erdal İnönü, bu iki milletvekilinin partiden istifasını istedi.
Bu gelişmenin ardından, HEP kökenli milletvekilleri Demokrasi Partisi (DEP) adı altında yeni bir siyasi oluşumu kurdu. Bu dönemde Türk siyaseti oldukça dinamik ve karmaşık bir süreç yaşamıştır.
CHP İstifası
SHP’nin 1992’deki 7. Olağanüstü Kurultayı’nda Erdal İnönü, karşısına çıkan Deniz Baykal ve muhalefet grubu karşısında başarılı oldu. İnönü, SHP’nin genel başkanı olarak yeniden seçildi. Ancak, bu süreç sonrasında Baykal ve ekibi SHP’den ayrılarak 12 Eylül 1980 darbesinin ardından kapatılan CHP’yi yeniden kurma kararı aldılar.
Turgut Özal’ın 17 Nisan 1993’te vefat etmesi ve ardından Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanlığına seçilmesi sonucunda, yaklaşık 1,5 ay boyunca başbakanlık görevini vekaleten üstlenen İnönü, Demirel’in cumhurbaşkanlığına verdiği destek nedeniyle sol kesimin eleştirisine maruz kaldı.
SHP ile CHP’nin birleştiği 1995 yılındaki kurultayda, CHP’nin “Onursal Genel Başkanı” seçilen Erdal İnönü, DYP-CHP koalisyon hükümetinin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı.
Ancak, siyasi kariyerinin son dönemlerinde, 2001 yılında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın bazı uygulamalarına tepki göstererek CHP’den de istifa etti. İnönü, bu istifasının ardından, sosyal demokrat çevrelerden gelen ısrarlara rağmen aktif siyasete dönmedi ve siyasi kariyerini noktaladı. Bu şekilde, siyaset sahnesinden uzaklaştı, ancak Türk siyasi tarihinde önemli bir figür olarak hatırlanmaya devam etti.
Bilim Yönü
Erdal İnönü, sadece siyasette değil aynı zamanda bilim dünyasında da önemli bir iz bırakan bir isimdi. Bilim insanı kimliğiyle de tanınan İnönü, çeşitli bilim kurullarında aktif rol oynamıştır. TÜBİTAK Bilim Kurulu, Atom Enerjisi Komisyonu, UNESCO Yürütme Konseyi üyeliği gibi önemli pozisyonlarda görev almıştır.
Ayrıca, Erdal İnönü’nün bilimsel çalışmaları da uluslararası bilim dergilerinde yer bulmuştur. 1951 yılında, Macar asıllı ABD’li atom fizikçisi Eugene Wigner ile Princeton Üniversitesi’nde yaptığı ortak çalışma, bilim dünyasında büyük ilgi görmüş ve uluslararası alanda tanınmış bir bilim insanı olarak adını duyurmuştur.
İnönü, fizik alanında Wigner Madalyası gibi prestijli bir ödülün sahibi olmuştur. Bu ödül, Nobel’den sonraki en önemli fizik ödülleri arasında kabul edilmektedir. 2004 yılında bu ödülü alan Erdal İnönü, Feza Gürsey’den sonra bu ödülü kazanan ikinci Türk bilim insanı olmuştur. Bu, İnönü’nün bilim dünyasındaki önemli başarılarından sadece biridir.
Erdal İnönü, Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili bilimsel çalışmaları da sürdürmüş ve bu alanda katkılar sağlamıştır. Hem siyasetteki etkisi hem de bilimsel çalışmalarıyla Türk toplumuna önemli bir miras bırakmıştır.
Vefatı
Erdal İnönü, aktif siyasetten çekildikten sonra tekrar öğretim üyeliği yapmaya başladı. Ancak, sağlık sorunları nedeniyle ABD’ye tedavi olmak üzere gitti.
ABD’de tedavi gördüğü hastanede, 31 Ekim 2007 tarihinde 81 yaşında hayatını kaybetti. Türkiye’de büyük bir saygı ve üzüntü ile karşılanan ölümünün ardından İnönü’nün cenazesi Ankara’ya nakledildi.
Cenaze, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirilen devlet töreninin ardından, Ankara’da doğduğu Pembe Köşk’ün bahçesine getirildi.
Eşi Sevinç İnönü’nün isteği üzerine, İnönü’nün cenazesi İstanbul’a götürüldü. Cenaze, 4 Kasım 2007 tarihinde Teşvikiye Camisi’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi. Türk siyasetinin ve bilim dünyasının önemli bir ismi olarak vefat etti ve ardında büyük bir iz bıraktı.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.