İsrail Dışişleri Bakanlığı, Hizbullah ile savaşı önlemenin diplomatik olarak “son dakikaları” olduğunu açıkladı

Marmorstein, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, İsrail’in işgali altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan Mecdel Şems beldesine yönelik roket saldırısının Hizbullah tarafından gerçekleştirildiğini öne sürdü. Saldırıda İran yapımı roketlerin kullanıldığını ve bunların Hizbullah’ın cephaneliğinde bulunduğunu iddia eden Marmorstein, bu olayın “Hizbullah’ın tüm kırmızı çizgileri aştığı” anlamına geldiğini belirtti. İsrail’in, meşru müdafaa hakkını kullanarak saldırıya yanıt vereceğini vurguladı.

Marmorstein, ayrıca İran Devrim Muhafızları Ordusu ve Hizbullah’ın terör örgütü olarak tanınmasını talep ederek, dünyanın Lübnan için yıkıcı olabilecek bir savaşın önüne geçmesi gerektiğini ifade etti. Bu amaca ulaşmak için Hizbullah’ın BMGK’nın 1701 sayılı kararını uygulamaya zorlanması gerektiğini söyledi.

Mecdel Şems Saldırısı: Detaylar ve Tepkiler

Mecdel Şems beldesine yönelik roket saldırısında, aralarında çocukların da bulunduğu 12 kişinin hayatını kaybettiği ve 17’si ağır 35 kişinin yaralandığı bildirildi. İsrail ordusu, roketin Lübnan’ın güneyindeki Şeba beldesinden ateşlendiğini belirleyerek Hizbullah’ı suçladı. Lübnan Hizbullahı ise bu iddiaları reddederek saldırıyla herhangi bir bağlantıları olmadığını açıkladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “İsrail, bu ölümcül saldırıyı unutmayacak ve Hizbullah ağır bir bedel ödeyecek” şeklinde konuştu.

Füzenin “Demir Kubbe”den Ateşlendiği İddiası

Mecdel Şems’teki saldırı sırasında uyarı sirenlerinin çalmasından hemen sonra roketin isabet etmesi üzerine füzenin İsrail ordusuna ait Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından ateşlendiği iddiaları gündeme geldi. Bir bölge sakini, saldırı sireninin ardından patlamanın yaşandığını ve füzenin Demir Kubbe bataryalarından geldiğini söyledi. Doha merkezli el-Arabi televizyonu muhabiri de benzer bir görüş belirterek, bölge halkında böyle bir izlenim oluştuğunu aktardı.

BMGK’nın 1701 Sayılı Kararı

BMGK’nın 1701 sayılı kararı, İsrail’in Mavi Hat’tan çekilmesini ve bu hat ile Lübnan’daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını öngörmektedir. Bu bölgede yalnızca Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) tarafından silah ve askeri ekipman bulundurulabilir. 2000 yılından bu yana bu bölge, Hizbullah’ın güçlü askeri nüfuzu altındadır.