Ülke yangın yeri.  Esnaf odası uyarıyor. “Böyle giderse yıkım büyüyecek, davalar patlayacak” diyor. 
Ancak Meclis başka bir alemde.
Meclis Başkanlığı seçiminin beş tur sürmesi UBP töresine yakışmadı. 
Geçen yıl yapılan Meclis Başkanlığı seçimlerinin hesaplaşma arenasına dönen seçimlerde Zorlu Töre, beşinci turda 27 kabul, 21 ret ve 2 geçersiz oyla Cumhuriyet Meclisi’nin yeni Başkanı oldu.  
Ancak beşinci turda milletvekillerinin bir çoğunun oy kabinine cep telefonuyla girmesi de “vekiller cepten kontrol edildi” yorumlarına yol açtı
Ana muhalefetin diline doladığı bu durum aslında UBP açısından bir gerçeği de ortaya koyuyor. 
Partide hala ciddi bir disiplin sorunu var.
Bu arada dün Meclisimiz başkanlık seçimlerine kilitlenmişken ülkede başka meseleler de vardı.
Her gün yapılan zamlarla hammaddede büyük artış yaşanırken, gider kalemi yüzde 100 artan işletmeler ne yapacağını şaşırmış durumdaydı.
Ülkede resmi rakamlara göre 10 bin 646 kişi işsiz, yani evine bir lokma ekmek götüremeyecek durumdaydı.
Bu işsiz sayısının yanında ölçülemeyen bir bu kadarı da iş aramaktan dahi umudunu kesmişti…
Asgari ücretin net 6 bin 90 TL olduğu ülkede, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının ise 6 bin 561 TL’ye yükseldiği açıklandı.
Ama tüm bunlar Meclisimizin ilgisini çekecek düzeyde konular değildi ne yazık ki…
Cep telefonuyla oy kabinine girerek Cumhuriyet Meclisi’ni müsamere salonuna çeviren milletvekilleri ne UBP töresine yakıştı, ne de bu ülkeye güven verdi.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay dün haklı olarak şu soruyu sordu: 
Bir hükümetin kendi içinde böyle bir güvensizlik varken, halka nasıl güven verilecek?
Unutmayalım. Güven bir ayna gibidir. Bir kez çatladı mı hep çizik gösterir.
Ne demiş eskiler. 
Bir ölen geri gelmez. Bir de kaybolan güven…