Kişmir davasında sürekli ertelemeler: Basın özgürlüğüne saldırı!

Bazı sendikalar, gazeteci Ali Kişmir davasının sonuçlanmamasını ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı ve baskı unsuru olarak değerlendiriyor.

Yayın: 26.10.2024 - 15:58

3444 kez okundu

Kişmir davasında sürekli ertelemeler: Basın özgürlüğüne saldırı!

İnsan Hakları Platformu adı altında yapılan ortak açıklamada, Başsavcılığa davanın adil ve şeffaf bir şekilde çözülmesi için acil adımlar atma çağrısı yapıldı. Açıklamada, “İfade ve basın özgürlüğüne karşı ciddi bir saldırı olan dava derhal geri çekilmelidir. Eğer Başsavcılık suçlamaları geri çekmiyorsa, duruşma bir an önce başlamalıdır. Ali Kişmir davasındaki belirsizlik, adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerini ciddi şekilde zedelemektedir” ifadelerine yer verildi.

Bu açıklama, Ali Kişmir’in davasının, Savcılığın duruşmaya hazır olmaması gerekçesiyle bir kez daha ertelenmesi üzerine yapıldı. Duruşmanın 14 Kasım 2024’e ertelendiği belirtilirken, 2022 Şubatında yapılan suçlamaların üzerinden iki yıldan fazla zaman geçtiği, 6 Ekim 2023’te başlayan dava sürecinin savcılığın hazırlıklarını tamamlayamaması nedeniyle sonuçlanamadığı ifade edildi.

Açıklamada, davanın Kuzey Kıbrıs’taki basın mensuplarına yönelik baskının sembolü haline geldiği vurgulanarak, dava sürecinin Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve Sınır Tanımayan Gazeteciler gibi uluslararası kuruluşlar tarafından sert bir şekilde kınandığı kaydedildi.

Uluslararası insan hakları standartlarına göre, uzun süren ve tekrarlayan yargılamaların bir cezalandırma ve taciz biçimi olarak değerlendirildiği belirtildi. Düşünceyi, hatta rahatsız edici olabilen ifadeleri hapis cezası ile cezalandırmanın çağ dışı bir yaklaşım olduğu ifade edildi. Ayrıca, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) tarafından meclise sunulan Ceza (Değişiklik) Yasası ve Askeri Suçlar ve Cezalar (Değişiklik) Yasası’nın bir an önce yasalaşması gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, “Ali Kişmir’e yönelik davadaki sürekli ertelemeler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlali olmasının yanı sıra, basın özgürlüğüne yönelik doğrudan bir saldırıdır. Bu süreç, yoğun olan mahkemeleri gereksiz yere meşgul ederek, adaletin sağlanmasında aksamalara yol açma riski taşımaktadır” denildi.

İnsan Hakları Platformu bünyesinde ortak açıklama yapan örgütler arasında KTÖS, EL-SEN, YKP, Basın-Sen, KT Gazeteciler Birliği, DAÜ-SEN, Bağımsızlık Yolu, KTOEÖS, KTAMS, Koop-Sen, ÇAĞ-SEN, TIP-İŞ, BES, CTP, BKP, TDP, Baraka ve TÜRK-SEN yer almaktadır.

Yorum Yaz

Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)

Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap