Malta’da Başbakan Yardımcısı Fearne, yolsuzluk skandalında adı geçtiği için istifa etti

Malta’da uzun süredir gündemde olan üç hastanenin 2015 yılında gerçekleşen özelleştirme sürecinde yaşanan yolsuzluk skandalı, Başbakan Robert Abela liderliğindeki İşçi Partisi hükümetinin ilk ciddi zorluğunu oluşturdu.

Başbakan Yardımcısı Fearne, 2015 yılında Sağlık Bakan Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde yaşanan üç devlet hastanesinin özelleştirilmesi sürecinde yolsuzluğa karıştığı iddialarıyla karşı karşıya kaldığı için istifa mektubunu dün Başbakan Abela’ya iletti.

Sosyal medya hesaplarından paylaştığı mektupta Fearne, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek, “haksız yere suçlandığını” ve “masum olduğunu” savunarak ulusal çıkarlar doğrultusunda istifa ettiğini belirtti.

Fearne ayrıca, Avrupa Komisyonu’nun bir sonraki Maltalı üyesi olarak kendisini önerme planından da vazgeçilmesini istedi.

Kendisine yöneltilen suçlamaların dayanağını bilmemesine rağmen istifa kararı aldığını belirten Fearne, istifasının altında yatan sebepleri açıklamadı.

Başbakan Yardımcısı Fearne’nin istifa mektubuna yanıt veren Başbakan Abela ise Fearne’den bu kararını gözden geçirmesini istedi.

Fearne ise Abela’ya teşekkür ederek istifa kararına sadık kalacağını ifade etti.

Malta basınında yer alan haberlere göre, Fearne’nin başsavcılık tarafından hükümetten diğer üst düzey yetkililerle birlikte söz konusu hastanelerin tartışmalı özelleştirme sürecinde fonları kötüye kullanma ve hükümeti dolandırmakla suçlandığı bildirildi.

Aynı soruşturma kapsamında, Fearne’nin kabinesinde yer alan dönemin başbakanı Joseph Muscat’ın yanı sıra eski Sağlık Bakanı Konrad Mizzi’nin de kara para aklama, rüşvet almak ve suç örgütü kurmak gibi ciddi suçlamalarla karşı karşıya olduğu belirtildi.

Muhalefetteki Milliyetçi Parti (PN) lideri Bernard Grech ise Facebook’ta yaptığı bir paylaşımda, Fearne’nin istifasının “kaçınılmaz” olduğunu ve Başbakan Abela’nın kimsenin istifa etmek zorunda olmadığı konusunda ısrar etmesinin ne kadar yanlış olduğunu vurguladı.

Grech, suçlamalara karışan diğer isimlerin de benzer şekilde istifa etmesi gerektiğini savunarak, “Bu tür suçlamalarla karşı karşıya kalan hiçbir kamu görevlisi, görevde kalamaz.” dedi.