MS hastalığı kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha sık görülüyor

Dr. Yalap, hastane tarafından yapılan açıklamada, MS hastalığının daha çok Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika’nın kuzey bölgelerinde, yani güneş ışığına daha az maruz kalan bölgelerde yaygın olduğunu ifade etti.

Aşıların MS riskini artırdığına dair yanlış bir kanı olduğunu belirten Yalap, “Genetik yatkınlık, Epstein Barr virüsü (EBV) enfeksiyonu, D vitamini eksikliği, güneşe az maruz kalma ve sigara kullanımı gibi faktörlerin MS riskini artırabileceği düşünülmekle birlikte, hastalığın kesin nedeni henüz bilinmemektedir. Tek veya iki gözde görme kaybı, yüzde, kollarda veya bacaklarda bir günden uzun süren uyuşmalar, kuvvet kayıpları, denge problemleri, çift görme, aşırı yorgunluk ve idrar/gaita kaçırma gibi belirtiler MS hastalığını düşündürebilir,” şeklinde bilgi verdi.

Dr. Yalap, MS hastalığının tanısında en önemli yöntemin beyin ve omurilik MR görüntülemeleri olduğunu vurguladı. MR incelemelerinin ardından nöroloji uzmanı MS’den şüphelenirse, ileri tetkik olarak “VEP” adlı görme testi, detaylı kan tetkikleri ve lomber ponksiyon işlemiyle beyin omurilik sıvısının incelenmesini önermektedir. Lomber ponksiyon işlemiyle alınan beyin omurilik sıvısında MS’e yönelik çeşitli incelemeler yapılabilmektedir.

Erken tanı ve tedavinin, MS hastalığında atak sıklığını ve uzun vadede oluşabilecek engelliliği azalttığını ve hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığını belirten Yalap, şunları ekledi: “MS, başlangıçta sinir kılıfının miyelin adı verilen proteininde kayıplara yol açar ve tedavi edilmezse beyin hücrelerinde hasara ve zamanla engelliliğe neden olabilir. Bu nedenle MS’in erken teşhis edilmesi ve tedaviye başlanması büyük önem taşımaktadır. MS şüphesi taşıyan hastaların en kısa sürede bir nöroloji uzmanına başvurması gerekmektedir. MS’i tamamen ortadan kaldıran bir tedavi bulunmamakla birlikte, hastalığı kontrol altına almak, atak sıklığını ve engellilik riskini azaltmak mümkündür. MS tanısı konulan hastalar için hastalığın şiddetine göre çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır.”