Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 29.10.2023 - 10:09
Güncelleme: 29.10.2023 - 02:14
315 kez okundu
Obezitenin, vücuda fazla besin alınması sonucu vücutta biriken yağın aşırı olması durumu olduğunu belirten Günal, vücut kitle indeksi (VKİ) 30’un üzerinde olan kişilerin obez, 30-35 arasındakilerin obezitenin birinci sınıfı, 35-40 arasındakilerin ikinci sınıfı, ve 40’ın üzerinde olan kişilerin ise morbid obez olarak kabul edildiğine dikkat çekti.
Ayrıca, obezitenin bu kadar yaygın hale gelmesinde etkili olan faktörlerin başında rafine, paketlenmiş ve katkı maddeli gıdaların tüketimi geldiğini vurguladı. Bu tür gıdalardan uzak durmanın obezitenin önlenmesinde kritik bir adım olduğunu belirtti. Bununla birlikte, şehir hayatının yorucu temposu ve stres faktörünün de obeziteye katkıda bulunduğuna işaret etti.
Prof. Dr. Ömer Günal, obezite ile mücadele kapsamında vücut kitle indeksi (VKİ) 40’ın üzerinde olan hastaların yanı sıra, VKİ’si 35-40 arasında olan ve aynı zamanda tip 2 diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi (kolesterol yüksekliği), tıkayıcı uyku apne sendromu veya eklem, sırt ve bel ağrıları gibi sağlık sorunları yaşayan kişilerin de obezite cerrahisi ile tedavi edildiğini ifade etti.
Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine atıfta bulunan Günal, Türkiye’nin Avrupa’da obezite konusunda birinci sırada yer almasının nedenlerini ele aldı. Günal, obezitenin özellikle endüstrileşmiş toplumlarda yaygın olduğunu ve bu sorunun Batı toplumlarında daha fazla görüldüğünü vurguladı. Bu bağlamda, Türkiye’nin obezite sorunuyla karşı karşıya olduğunu ve bu sorunun etkileriyle mücadele için ciddi adımların atılması gerektiğini ifade etti.
Obezite, hem bireysel hem de toplumsal bir sağlık sorunu olup, sağlık profesyonelleri, hastalar ve toplumun genel bilinçlenmesi ile tedavi ve önleme konusunda işbirliği yapmaya devam etmektedir. Prof. Dr. Ömer Günal’ın açıklamaları, obezite ile mücadelede geniş bir yelpazede tedavi seçeneklerinin olduğunu ve bu sorunun ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınması gerektiğini yinelemektedir.
YEME ALIŞKANLIKLARININ DEĞİŞİMİ OBEZİTEYİ TETİKLİYOR
Prof. Dr. Ömer Günal, Türkiye’deki obezite sorununu, endüstrileşmenin artmasıyla birlikte değişen yeme alışkanlıkları ve yaşam tarzıyla ilişkilendirdi. Bu konuda şunları söyledi:
“Endüstrileşmenin artmasıyla süpermarketlerin yaygınlaşması ve bu yerlerde satılan gıdaların endüstriyel, yüksek işlenmiş ve hızlı bir şekilde kana karışabilen ürünler olması, obezite sorununun büyümesinde önemli bir rol oynuyor. Çünkü bu tür gıdalar, kan şekerini hızla yükselten ve insülin düzeyini hızla artıran gıdalardır. İnsülin seviyesinin artması, vücutta yağ depolanmasına yol açar. Sonuç olarak, insanlar bu tür gıdaları tüketerek kilo alır ve obez bireyler haline gelirler.”
KADINLARDA OBEZİTE DAHAMI SIK GÖRÜLÜYOR?
Prof. Dr. Ömer Günal, obezite konusunda kadınlarda daha sık rastladıklarını belirtti. Ancak, son on yılda gözlemledikleri verilere göre, erkeklerin obezite oranlarının kadınlara yaklaştığını ifade etti.
Ayrıca, çocuklarda obezitenin artış gösterdiğine dikkat çekti. Günal, 10 yıl önce yılda sadece bir çocuk hastaya baktıklarını ancak şu anda yılda 4-5 çocuk hastanın tedavisini üstlendiklerini belirtti.
Obezitenin dünya genelinde görülme sıklığına da değinen Günal, ABD’de toplumun yaklaşık yüzde 65’inin fazla kilolu olduğunu ve toplam popülasyonun yüzde 7 ila 15’inin obez olduğunu vurguladı. Aynı şekilde, Batı Avrupa ülkelerinde de obezite oranlarının yüksek olduğuna işaret etti.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.