Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 19.12.2024 - 09:11
Güncelleme: 19.12.2024 - 03:44
1129 kez okundu
Bakanlık, AB Genel İşler Konseyi’nin genişleme sürecine ilişkin yıllık sonuçlarına dair yayımladığı yazılı açıklamada önemli noktalara değindi.
“Sonuçlarda, Türkiye’nin aday ülke statüsü ve kilit rolüne vurgu yapılmasını doğru ve gerçekçi bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Özellikle, Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog toplantılarının yeniden başlaması ve Avrupa Yatırım Bankası’nın Türkiye’ye geri dönmesi memnuniyet vericidir,” ifadelerine yer verilen açıklamada, Türkiye’nin makroekonomik politikalarındaki ilerlemeler ile Gümrük Birliği’nden kaynaklanan ticari sorunların çözümüne yönelik adımların karşılık bulmasının önemine dikkat çekildi.
Açıklamada, Doğu Akdeniz’de tansiyonun düşürülmesine yönelik çabalar ile Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamındaki girişimlerin önemine de vurgu yapıldı. Bu adımlar “dürüst bir yaklaşım” olarak değerlendirilirken, AB’nin Türkiye’nin iç siyasi dinamiklerine yönelik değerlendirmeleri reddedildi. Bakanlık, bu görüşlerin nesnellikten uzak ve tek taraflı olduğunu belirtti.
Bakanlık açıklamasında, Konsey sonuçlarında Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) gerçeklerle bağdaşmayan ve hukuk dışı görüşlerinin tekrarlandığı ifade edildi. Buna karşın, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru kaygıları ile haklı politikalarının göz ardı edildiği kaydedildi. “AB’nin Kıbrıs Rum tarafının sözcülüğünü yapması, Kıbrıs Türk halkının haklarını göz ardı etmesi, Ada’da çözüme ulaşılmasının önündeki en büyük engeldir,” ifadeleri dikkat çekti.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusundaki stratejik hedefi bir kez daha teyit edilen açıklamada, AB’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koyması gerektiği ifade edildi. Türkiye, 15 Temmuz 2019 tarihli AB Konseyi kararının tamamen kaldırılmasını beklediğini belirterek, şu çağrıda bulundu:
“Başta siyasi olmak üzere enerji ve ulaştırma alanlarındaki Yüksek Düzeyli Diyalog toplantıları ile Ortaklık Konseyi’nin 2025 yılı içinde yapılması, Konsey sonuçlarında da vurgulanan dış politika ve bölgesel konular dahil olmak üzere her alanda diyaloğun ve iş birliğinin artmasını sağlayacaktır.”
Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralayan bu açıklama, tarafların diyaloğu artırarak iş birliğini güçlendirme arzusunu ortaya koyuyor.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.