Ürdün’de enerji güvenliği için ilk sıvılaştırılmış doğal gaz tesisi kuruluyor

2016 yılında İsrail ile doğalgaz anlaşması imzalayan Ürdün’ün, güneyindeki Akabe Limanı’nda LNG tesisi kurma kararı, son dönemde artan İsrail saldırganlığına karşı bir alternatif oluşturma çabası olarak değerlendiriliyor.

AA’ya konuşan uzmanlar, Amman yönetiminin bu projeyle enerji alanında çeşitli alternatifler oluşturarak güvenliği artırmayı ve İsrail’in olası baskılarından kaçınmayı hedeflediğini vurguluyor.

Singapur merkezli Atlantik, Körfez ve Pasifik Şirketi’nin (AG&P) de dahil olduğu konsorsiyum, 21 Ağustos 2024’te Ürdün’de günlük 720 milyon metreküp kapasitesine sahip LNG tesisinin inşası için ihale kazandıklarını açıkladı. Projenin 22 ayda tamamlanarak 2026’nın ikinci çeyreğinde faaliyete geçmesi bekleniyor.

İsrail ile 2016’da Yapılan Doğal Gaz Anlaşması

Ürdün Ulusal Elektrik Şirketi NEPCO, İsrail’in Leviathan sahasında faaliyet gösteren ABD’li Noble Enerji şirketiyle 2016 yılında bir anlaşma imzalamıştı. Bu anlaşmaya göre, Ürdün, Ocak 2020’den itibaren İsrail’den 15 yıl süresince yaklaşık 45 milyar metreküp doğalgaz alacak. Anlaşmanın uluslararası piyasa fiyatlarına kıyasla yaklaşık 300 milyon dolar tasarruf sağlayacağı belirtilmişti.

Stratejik Öneme Sahip Proje

Akabe Kalkınma Kurumu CEO’su Hüseyin Safedi, Akabe Limanı’nda kurulacak LNG tesisinin yanı sıra mevcut gaz limanının geliştirilmesinin stratejik önem taşıdığını ifade etti. Safedi, proje maliyetinin 125 milyon dolar olduğunu ve bir kısmının Kuveyt Ekonomik Kalkınma Fonu tarafından karşılanacağını söyledi. Projenin “Şeyh Sabah Doğal Gaz Limanı” adıyla anılacağı belirtilirken, LNG ithalatını sürdürebilme, elektrik enerjisinin maliyetini azaltma ve enerji kesintilerine karşı stratejik bir seçenek sunma hedeflendiği vurgulandı. Tesisin LNG’yi depolama ve gaz haline getirme imkanlarına sahip olacağı ifade edildi.

Enerji Seçeneklerinin Çeşitlendirilmesi

Enerji uzmanı Mübarek el-Tahravi, projenin gecikmiş olduğunu belirterek, bu tür projelerin enerji güvenliği açısından kritik öneme sahip olduğunu kaydetti. Tahravi, enerji güvenliğinin küresel piyasalardan doğalgaz temin edebilme yeteneğiyle sağlandığını vurguladı ve uzun vadeli anlaşmaların tarafların çıkarlarına uygun olmadığını belirtti. Ürdün’ün Akabe’de inşa edeceği LNG limanı, uluslararası doğalgaz gemileri için önemli bir geçiş noktası olacak ve böylece Ürdün, farklı kaynaklardan doğalgaz temin edebilme kapasitesine sahip olacak.

Tahravi, Şeyh Sabah Doğal Gaz Limanı’nın zamanlamasının, Ürdün’ün İsrail baskısı altında kalmış olabileceğini gösterdiğini ve İsrail gazının kesintiye uğraması ihtimalinin değerlendirildiğini öne sürdü. Ayrıca, LNG’nin Katar veya Cezayir’den sağlanabileceğine dikkat çekti. Bu istasyonun tamamlanmasıyla, Ürdün’ün enerji kaynakları çeşitliliğini artırarak ithalat kontrolünü elde tutabileceğini belirtti.