Yüzlerce fanatik Yahudi Mescid-i Aksa’ya baksın düzenledi

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, bu büyük grup tarafından gerçekleştirilen bu eylemin, Filistin topraklarının gaspını ifade ettiğini ve bu tür davranışların artarak devam edeceğini belirtti.

Açıklamalara göre, Filistin topraklarını işgal eden bu yaklaşık 1600 İsrailli grup, Mescid-i Aksa’ya zorla girmiş ve avluda İsrail bayrakları açmış durumda. Bu durumun, Aksa’daki mescitler üzerinde potansiyel baskınlarla ilgili endişelere yol açtığı ifade edildi.

Yahudi dini bayramı Tisha B’Av nedeniyle, bu grupların geniş çaplı baskın düzenleme çağrısında bulunduğu belirtiliyor. Bu tür eylemler, Yahudilerin dini gün ve bayramlarında Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarda önemli bir artışa işaret ediyor.

Ayrıca, dün, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesindeki Müslüman mahallelerine kadar uzanan şekilde, Mescid-i Aksa’nın dışındaki duvarlarda İsrail bayrakları açarak “gösteri” yapıldığı bildirildi. Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olarak büyük bir öneme sahiptir.

Yahudiler, Mescid-i Aksa Külliyesi altında Süleyman Mabedi kalıntılarına dair kazı çalışmaları yaparak, bu alanda ibadet etme haklarına sahip olduklarını savunuyor. Eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un 2000 yılında Mescid-i Aksa’yı ziyareti, Filistin topraklarında birkaç yıl süren “ikinci intifada”nın ilk kıvılcımı olmuştu.

Mescid-i Aksa’nın Statüsü ve Uluslararası Anlaşmalar

Ürdün, 1994’te İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması uyarınca Kudüs’teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor. Ayrıca, 2013’te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşma gereği, Kudüs ve kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün’e verilmiştir. Bu anlaşma çerçevesinde, Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığı’na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin himayesinde bulunmaktadır.

2003 yılından bu yana, Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin izni olmadan Mescid-i Aksa’ya yapılan ziyaretler, İsrail’in tek taraflı kararları doğrultusunda polis eşliğinde gerçekleştirilmektedir. İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’da “sadece Müslümanların ibadet edebildiği, diğer dinlerin mensuplarının ise sadece ziyaret edebileceği” tarihî statükonun korunduğunu öne sürüyor. Ancak, fanatik Yahudi yerleşimcilerin polis korumasında gerçekleştirdiği baskınlarda dua etme ve dini ritüelleri yerine getirmeleri, bu statükonun ihlali olarak değerlendiriliyor.