Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Ekonomi
Portallar
Eğitim
Bizi Takip Edin
Yayın: 04.04.2024 - 21:07
Güncelleme: 04.04.2024 - 21:11
76 kez okundu
ABD’li ünlü fizikçi Michio Kaku(77), kuantum fiziği ve gelecek teknolojiler konusundaki öngörüleriyle bilim dünyasında büyük ilgi uyandırıyor. Kaku, insanlığın önümüzdeki yıllarda karşılaşabileceği sorunlara çözümler ararken kuantum çağının belirleyici olacağını vurguluyor. Son yayımlanan Quantum Supremacy (Kuantum Üstünlüğü) adlı kitabında da, kuantum teknolojisinin insanlığın en büyük sorunlarına radikal çözümler getirebileceği öngörüsünde bulunmuştur.
Kuantum bilgisayarlarının gelişimiyle birlikte, insan beyninin ve genetiğinin anlaşılması için yeni olanaklar doğuyor. Michio Kaku, insan beyninin üç farklı bölümünün olduğunu ve bunların zaman içinde evrimleştiğini açıklıyor. Beynin arka kısmı sürüngen beyni temsil ederken, orta kısımdaki limbik beyin sosyal etkileşimleri yönetir. Ön taraftaki prefrontal korteks ise geleceği simüle ederek uzun vadeli planlar yapmamızı sağlar.
“Sıradan insanlar uzun vadeli planlar yapamaz, yalnızca hemen önündeki seçenekleri görürler. Büyük düşünürler ise bu zaman makinasını kullanır, geleceğin simülasyonunu yaparlar.Birinin yalnızca bilgi sahibi olduğu için akıllı olduğu sanılır fakat zekanın özünde bu yoktur. Zekanın özü geleceği görmektir ve beynin prefrontal korteksinin ana görevi budur. Hayaller kurdurur, olmadık senaryoların simülasyonlarını yaptırır.”
Michio Kaku’ya göre, kuantum çağı insanlığın karşılaştığı birçok soruna çözümler getirebilir. Kuantum bilgisayarları, hastalıkların tedavisinden beslenme sorunlarına kadar geniş bir yelpazede çözümler sunabilir. Ancak, yapay zekanın kontrol altında tutulması gerektiğini ve insan-doğa ilişkisinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
“Geçmişteki büyük ilerlemeler çok küçük veya çok büyük şeylerin analizi sayesinde gerçekleşti.Küçük olandan kastım insan beyni ve genetik. Büyük olsan ise Büyük Patlama Teorisi ve şimdi evrene uygulamakta olduğumuz kuantum teorisi.Bir sonraki büyük sıçrama bu ikisini birleştirebileceğimiz zaman ortaya çıkacak: Kuantum teorisini kullanarak genetik ve insan beynini anlayabildiğimizde.Kuantum bilgisayarları da burada devreye giriyor. Doğa Ana bir tür kuantum bilgisayarıdır.Bizim bilgisayarlarımız birler ve sıfırlarla işlem yapıyor. Bu dijital bir zihin.Ama bu Doğa Ana’nın dili değil. Doğa Ana’nınki kuantum zihni. Atomları, elektronları ve fotonları anlayabilen bir zihin. Bu evrenin de dilidir. Gelecekteki sıçrayış da burada olacak.”
Michio Kaku’nun gelecek öngörüleri, bilim ve teknolojinin insanlığın yaşam kalitesini artırma potansiyelini vurguluyor. Ancak, geleceğin belirsizliklerle dolu olduğunu ve teknolojinin insan zayıflıklarını ele alamayabileceğini belirtiyor. İnsanların sosyal ilişkilerinin teknolojiyle değil, insanlık, empati ve anlayışla gelişmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Michio Kaku’nun geleceğe dair öngörüleri, bilimin ve teknolojinin insanlığın karşılaştığı sorunlara nasıl çözümler getirebileceği konusunda önemli bir perspektif sunuyor. Ancak, teknolojinin insan doğasını anlamaya ve insan ilişkilerini iyileştirmeye yönelik bir araç olarak kullanılması gerektiğini vurguluyor. Geleceğin sadece teknolojiyle değil, insani değerlerle de inşa edilmesi gerektiğini savunuyor.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.