AB Yüksek Temsilcisi Borrell’e göre, Avrupa savunması “Rusya tehdidine karşı” güçlenmeyi sürdürecek

Borrell, Washington’daki NATO Liderler Zirvesi kapsamında düzenlenen “AB Savunma Gecesi” etkinliğinde yaptığı konuşmada, Avrupa’nın Rusya’nın “emperyalist hırslarına” karşı savunma yeteneklerini artırması gerektiğini belirtti.

Son üç yılda Avrupa’daki savunma harcamalarının yüzde 30 oranında arttığını ve bu yıl Avrupa savunma bütçelerinin gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 2’sine ulaşacağını ifade eden Borrell, “Bu yeterli değil ama çok daha iyi ve giderek artıyor. Bu, bizim için stratejik bir sorumluluk meselesi. NATO’ya alternatif olarak değil, kendimizi savunabilmek için ordularımızın savunma kapasitesini artırmamız gerektiğinin tamamen farkındayız ve buna ikna olmuş durumdayız.” dedi.

Borrell, “Rusya hala imparatorluk olarak davranıyor ve Çar İmparatorluğu’nu ya da Sovyet İmparatorluğu’nu yeniden inşa etmek istiyor. 75 yıl önce Sovyetler Birliği, Avrupa’da özgürlük ve demokrasiye karşı bir tehdit olarak ortaya çıktı. Biz de buna birlik ve güçle karşılık verdik. Bugün de yapabileceğimiz tek şey aynı yolu izlemektir.” ifadelerini kullandı.

Ukrayna Savaşı ve AB Politikalarında Değişim

AB’nin tarihinde ilk kez savaş halindeki bir ülkeye askeri teçhizat sağladığını hatırlatan Borrell, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın AB politikalarında “devrim niteliğinde” değişikliklere yol açtığını söyledi. Savaşın ardından AB’nin savunma yatırımlarını artırmaya daha fazla önem verdiğini belirten Borrell, Avrupa’nın mühimmat üretim kapasitesinin geçen yıl iki katına çıktığını ve yıl sonuna kadar üç katına çıkacağını kaydetti.

AB’nin Ukrayna’nın başkenti Kiev’de bir inovasyon ofisi açacağını duyuran Borrell, “Ukraynalı girişimler ile AB savunma şirketleri arasındaki işbirliğini kolaylaştıracağız. En nihayetinde daha fazla endüstriyel kapasiteye ve daha iyi teknolojiye sahip olanlar galip gelecektir.” şeklinde konuştu.

Borrell, Rusya’nın Ukrayna’yı “ikinci bir Belarus’a dönüştürmesine” izin verilmemesi gerektiğini vurgulayarak, Ukrayna’nın desteklenmesinin Avrupa’nın güvenliği için hayati önem taşıdığını ifade etti.

Macaristan Başbakanı Orban’a Yanıt

AB’nin dönem başkanlığını devraldıktan sonra Rusya’ya sürpriz bir ziyarette bulunan Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın bu ziyaretleri “barış” için gerçekleştirdiği sözlerine üstü kapalı bir yanıt veren Borrell, “Birisinin ‘barış aradığını’ söylediğini biliyorum. Aslında hepimiz barış istiyoruz, özellikle de Ukraynalılar. Barışı herkesten çok onlar istiyorlar. Ama ne tür bir barış? Savaşı nasıl bitireceğimizi biliyorum. Eğer Ukrayna’yı desteklemeyi bırakırsak savaş çok çabuk biter çünkü Ukrayna bizim desteğimiz olmadan kendini savunamaz. Böylelikle savaş duracaktır ama sürecin nihai sonucu nasıl olacak? Ukrayna halkının kaderi ne tür bir sonla bitecek?” şeklinde konuştu.

Savaşın tek suçlusunun Putin olduğunu savunan Borrell, “Bu savaş için küresel güçleri suçlayanlar, bu savaşı başlatanları isimlendirmek ve suçlamak için yeterince cesur olmalıdır. Onların bir adı var ve bu, küresel güçler değil. Adı Putin.” dedi.

Barış çabalarının bu bilinçle yürütülmesi gerektiğini belirten Borrell, “Barış arayışında olmak bize bir saldırgan ve bir de saldırılan olduğunu unutturamaz ve her ikisini de aynı kefeye koyamayız. Kimin saldırgan olduğunu biliyoruz. Her gün sivil hedeflere, Kiev’deki en büyük çocuk hastanesine füze fırlatan da aynı kişi.” ifadelerini kullandı.