Bangladeş’te “kamuda kontenjan”a tepkiyle başlayan gösteriler, hükümet karşıtı protestolara dönüştü

Bangladeş'te, Bağımsızlık Savaşı'na katılanların ailelerine kamuda ayrılan kontenjan oranına yönelik tepkiler, geniş çaplı hükümet karşıtı protestolara dönüştü.

Yayın: 05.08.2024 - 12:53

38 kez okundu

Bangladeş’te “kamuda kontenjan”a tepkiyle başlayan gösteriler, hükümet karşıtı protestolara dönüştü

Son üç hafta içinde yüzlerce kişi hayatını kaybetti veya yaralandı, yaklaşık 10 bin kişi gözaltına alındı.

Kontenjan Kararına Tepkiler

15 Temmuz’da, Başbakan Şeyh Hasina liderliğindeki Avami Birliği Partisi’nin kamuda kontenjanları desteklediği yönündeki karara karşı başlayan gösteriler, ülke genelinde büyük bir kriz yarattı. Resmi raporlara göre, bu protestolar sırasında 147 kişi hayatını kaybetti, ancak yerel basın ölü sayısının 200’ün üzerinde olduğunu belirtiyor.

Yüksek Mahkeme Kararı ve Protestoların Kısa Tarihi

Bangladeş’te kamuda işe giriş pozisyonlarının yüzde 56’sı belirli demografik gruplar için ayrılmışken, bu oran 1971’deki Bağımsızlık Savaşı’na katılanların ailelerine yüzde 30 olarak belirlenmişti. Ancak, bu kontenjanlar 2018’de kaldırılmıştı. Yüksek Mahkeme’nin Haziran ayında kontenjan sisteminin yeniden uygulanması yönündeki kararı, Temmuz ayında başlayan protestoların tetikleyicisi oldu.

Üniversite Gösterileri ve Şiddet

Dakka Üniversitesi öğrencileri, 15 Temmuz’da kontenjan reformu için pankart ve bayraklarla gösterilere başladı. Gösteriler sırasında çıkan arbedede 6 kişi hayatını kaybetti, 250 öğrenci yaralandı. Ülkedeki tüm üniversiteler süresiz olarak kapatıldı, ancak öğrenciler bu karara rağmen okulları terk etmeyi reddetti.

Sokağa Çıkma Yasağı ve Şiddet

18 Temmuz’da, ülke genelinde “hayatı durdurma eylemi” başlatan öğrenciler, sokağa çıkma yasağına rağmen gösterilere devam etti. Protestolar sırasında ölü sayısı 45’e, yaralı sayısı ise 2 bine yükseldi. İnternet hizmetleri engellendi, metro ve tren seferleri süresiz olarak askıya alındı. Protestocular, devlet yayın kuruluşu BTV’nin binasını ateşe verdi.

19 Temmuz’da ilan edilen sokağa çıkma yasağının ilk gününde en az 30 kişi hayatını kaybetti. Avami Birliği Partisi, kontenjan oranını yüzde 30’dan 20’ye düşürmeyi önerdi.

Yüksek Mahkeme’nin Yeni Kararı

21 Temmuz’da, Yüksek Mahkeme, kontenjan oranlarını önemli ölçüde düşürdü. Yeni karara göre, Bağımsızlık Savaşı’na katılanların ailelerine ayrılan kontenjan oranı yüzde 30’dan yüzde 5’e, etnik azınlık ve engelli bireylere ayrılan kontenjan oranı ise yüzde 2’ye çekildi. Liyakata dayalı kontenjan oranı ise yüzde 93 olarak belirlendi.

Hükümet ve Muhalefet Arasındaki Çatışmalar

Başbakan Hasina, protestolar sırasında yaşanan şiddet olaylarının ana muhalefet partileri tarafından kışkırtıldığını iddia etti. Muhalefet liderleri ise hükümeti keyfi tutuklamalar yapmakla suçladı. 27 Temmuz’da Hasina, protestocuların devlet televizyonu BTV’yi ateşe verdiği yorumunda bulundu ve eleştirilerin hedefi oldu.

Son Gelişmeler ve Yeni Protestolar

28 Temmuz’da İçişleri Bakanı Asaduzzaman Khan Kamal, protestolar sırasında 147 kişinin hayatını kaybettiğini doğruladı. Bu açıklamanın ardından internet hizmetleri yeniden erişime açıldı ve göstericiler, kontenjan oranlarının indirilmesini kabul ederek protestoları sonlandırdı.

29 Temmuz’da Avami Birliği Partisi önderliğindeki koalisyon, Cemaat-i İslami Partisi’ni ve öğrenci kolunu yasaklama kararı aldı. Cemaat-i İslami Partisi ve Chhatra Shibir, 1 Ağustos’ta resmi olarak yasaklandı.

2 Ağustos’ta yeniden başlayan protestolar, başkent Dakka’da toplandı. Göstericiler, Hasina hükümetinin istifasını talep etti. 4 Ağustos’ta düzenlenen gösterilerde “vergi ödememe ve işe gitmeme” gibi yöntemlerle sivil itaatsizlik çağrısı yapıldı. Olaylar sırasında 93 kişi hayatını kaybetti. İçişleri Bakanlığı, başkent Dakka ve diğer bölgelerde süresiz sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Yorum Yaz

Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)

Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap