DAÜ DAUM deprem risklerine karşı tedbirler alınması gerektiğini belirtti

DAÜ DAUM, Kıbrıs’taki son deprem aktivitelerini değerlendirerek, gelecekteki olası depremler için belirlenen 13 önemli önlemi paylaştı. Adanın, tektonik levha hareketlerinin karmaşık bir bölgesinde yer alması, tarihsel olarak büyük depremlerin yaşanmasına neden oldu. Örneğin, 1222 yılında gerçekleşen 7.0–7.5 büyüklüğündeki deprem ve 11 Ocak 2022’de Baf’ın batısındaki 6.4 büyüklüğündeki deprem, bu tektonik hareketlerin devam ettiğini gösteriyor.

Son zamanlarda, Doğu Akdeniz’de gerçekleşen ve merkezi üssü Kıbrıs’a 50 kilometre uzaklıkta olan bir deprem, Kıbrıs için önemli bir uyarı olarak kabul ediliyor. Ayrıca, faylardaki kırılmaların devam etmesi durumunda büyük bir depremin yaşanabileceği vurgulandı. Kıbrıs çevresindeki küçük ve orta büyüklükteki depremler, bölgenin sismik olarak daha aktif hale geldiğini gösteriyor.

Kıbrıs’ın olası büyük bir depremle karşılaşması durumunda, afet sonrası kurtarma, yardım ve tahliye süreçlerinin iyi bir şekilde planlanması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, inşaatlarda olabilecek yapım hatalarına karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulandı. Deprem riskini azaltma programlarının uygulanması önem taşıyor. DAÜ DAUM tarafından önerilen tedbirler şu şekilde sıralandı:

• Ülkenin sismolojik verilerine dayalı olarak sismik tehlike haritasının güncellenmesi,
• Depremle ilgili tüm tehlike parametrelerini kapsayan mikrozonasyon haritalarının geliştirilmesi, (yer hareketi şiddeti, baskın periyot, yüzey kırılması, heyelan, sıvılaşma, kaya düşmesi, büyük yerleşim alanları ve tsunami potansiyelleri dahil),
• Yeni bilimsel ve teknik bulgulara göre inşaat ve tasarım standartlarının güçlendirilmesi,
• Yeni binalarda sismik performans ve sürdürülebilirlik açısından daha uygun yapı malzemelerinin kullanılması,
• Deprem dayanıklılığı yüksek binalar inşa etmek amacıyla gelişmiş yapısal sistemlerin uygulanması,
• Mevcut bina stoğunun sınıflandırılması ve en yaygın bina türlerinin belirlenmesi,
• Her bina türü için mühendislik taleplerinin belirlenmesi ve kırılganlık eğrilerinin oluşturulması,
• Bina türlerinin kayıp tahminlerinin yapılması,
• Acil durumlara öncelik verilerek zayıf binaların güçlendirilmesi,
• Olası depremde mağdur, yaralı ve evsizlerin sayısının tahmin edilmesi ve temel ihtiyaçlarının belirlenmesi,
• Kurtarma ve yardım ekiplerinin hazırlık seviyelerinin artırılması,
• Evsizler için uygun barınma alanlarının belirlenmesi,
• Deprem ve diğer doğal afetlere karşı topluluk düzeyinde güvenlik kültürünün oluşturulması,
• Tüm şehirler, kasabalar ve köylerde yerel afetler için Mahalle Yardımlaşma Merkezlerinin kurulması.