Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 31.01.2025 - 19:21
Güncelleme: 31.01.2025 - 19:21
3621 kez okundu
Bakanlık, Kıbrıs Rum kesimine “devlet” statüsü tanınarak alınan bu kararların, KKTC’nin egemenliğini yok sayan bir yaklaşım sergilediğini belirtti.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, BM Güvenlik Konseyi’nin 2771 (2025) sayılı kararla BMBG’nin görev süresini 31 Ocak 2026’ya kadar bir yıl uzattığına dikkat çekildi. Ancak bu kararın, Kıbrıs Türk tarafının rızası olmadan alınmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Güvenlik Konseyi, Kıbrıs Türk halkının iradesini göz ardı ederek Barış Gücü’nün görev süresini uzatma yönünde hareket etmiştir. KKTC makamlarının iyi niyetli iş birliği sayesinde Barış Gücü’nün faaliyetlerini sürdürebildiği gerçeği göz ardı edilmektedir. Ülkemizde faaliyet gösteren BM Barış Gücü’nün meşru bir temel üzerinden hareket etmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.”
Dışişleri Bakanlığı, BM’nin Kıbrıs’taki mevcut durumu sürdürülebilir kılmak adına, geçerliliğini yitirmiş olan “iki toplumlu, iki kesimli federasyon” modeline atıfta bulunmaya devam etmesini talihsizlik olarak değerlendirdi. Bakanlık, federasyon temelinde bir çözüm modelinin başarısız olduğunun defalarca kanıtlandığını belirterek, Kıbrıs Türk halkının iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Bakanlık açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Kıbrıs’ta en gerçekçi çözüm, mevcut iki devletin egemen eşitliği ve uluslararası statüye sahip olmaları temelinde şekillenmelidir. Ada’daki barış ve istikrarın sağlanması için BM Güvenlik Konseyi üyelerinin, iki ayrı halk ve iki ayrı devlet gerçeğini kabul eden yeni bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir.”
Bakanlık, BM Güvenlik Konseyi’nin 15 Ekim 2024 tarihinde yapılan gayrı resmi akşam yemeği sonrası BM Genel Sekreteri tarafından dile getirilen görüşleri göz ardı ettiğini belirtti. Kararda, iki taraf arasında ortak bir zemin bulunmadığı gerçeğinin kayda geçirilmemesi, BM’nin Rum tarafına hizmet eden bir tutum sergilediğini gösterdiği ifade edildi.
Bunun yanı sıra, raporlama döneminde Rum polisinin BM Barış Gücü personeline yönelik agresif tutumuna ve ara bölgede sıkışan mültecilere yönelik insan hakları ihlallerine gereken önemin verilmediği, aksine Rum tarafının baskıları sonucu 2023 yılında Pile’de yaşanan olayların ön plana çıkarıldığı kaydedildi. Bakanlık, bu durumun BM’nin iki tarafa eşit muamele etmediğinin açık bir göstergesi olduğunu belirtti.
Dışişleri Bakanlığı, BM’nin bölgedeki son gelişmeleri gerektiği gibi yansıtmadığına da dikkat çekti. Açıklamada, Rum yönetiminin bölgede askeri faaliyetlerini artırdığına ve Ada’daki hassas dengeleri bozacak girişimlerde bulunduğuna vurgu yapıldı. Ancak, BM Güvenlik Konseyi’nin bu durumu görmezden geldiği ve statükoyu korumaya devam ettiği ifade edildi.
Bakanlık açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Rum tarafının Ada’daki dengeleri bozarak, askeri iş birliklerini artırarak tansiyonu yükseltmesine rağmen, BM Güvenlik Konseyi tarafından bu durumun göz ardı edilmesi düşündürücüdür. Uluslararası toplumun, Kıbrıs’ta gerçek ve kalıcı bir çözüm için Ada’daki iki devletin eşit egemenliği temelinde hareket etmesi artık kaçınılmazdır.”
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.