İMO: “İş kazası bir yönetim zafiyetidir”

İMO’nun yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa’nın 49. maddesindeki “Devlet, çalışanların insanca yaşaması ve çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için sosyal, ekonomik ve mali önlemlerle çalışanları korur ve çalışmayı destekler.” ifadelerine atıfta bulunularak, güvenli bir çalışma ortamının her çalışanın hakkı olduğu vurgulandı.

Açıklamada, “35/2008 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Yasası, güvenli bir çalışma ortamı sağlama sorumluluğunun işverene, bu ortamın denetim sorumluluğunun ise Çalışma Dairesi’ne ait olduğunu belirtir. Ancak, ülkemizde artan iş kazaları ve işçi ölümleri, ne işverenlerin ne de devletin görevini yerine getirdiğini göstermektedir. Bu durum, iş sağlığı ve güvenliği standartlarının yeterince uygulanmadığını ve devletin denetim görevini ihmal ettiğini gözler önüne sermektedir. İş kazalarının önlenmesi için, Çalışma Dairesi’nin denetimlerini artırması ve işverenlerin 35/2008 İSG yasasına uyması gerekmektedir.” denildi.

İMO’nun açıklamasında, iş kazalarının bir yönetim zafiyeti olduğuna dikkat çekildi. Ülkede henüz İSG kültürünün tam olarak oluşmadığı, bu eksikliğin güvensiz davranışlara ve kazalara yol açtığı ifade edildi. Açıklamada, “Çalışma Dairesi’nin İSG Denetim Ekipleri, iş yerlerinde düzenli ve habersiz denetimler yaparak iş sağlığı ve güvenliği standartlarının uygulanmasını sağlamalıdır. Bu denetimlerin sıklığı artırılmalı ve her sektörde titizlikle yürütülmelidir. Denetimlerde sadece iş güvenliği ekipmanlarının kullanımı değil, aynı zamanda iş yerinin genel güvenlik durumu, işçilerin eğitim seviyeleri ve acil durum prosedürleri de değerlendirilmelidir.” denildi.

Çalışma Dairesi’nden Eğitim ve Bilinçlendirme Kampanyaları Talebi

Çalışanların ve işverenlerin yeterli güvenlik bilgisi ve bilincine sahip olmamasının iş kazalarının başlıca nedenleri arasında gösterildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Çalışma Dairesi, teknik personelini etkin kullanarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda düzenli eğitimler düzenlemeli ve iş yerlerinde bilinçlendirme kampanyaları yürütmelidir. Özellikle riskli sektörlerde çalışan iş yerlerinin işverenleri, yasal yükümlülükleri konusunda detaylı bilgilendirilmelidir. İş sağlığı ve güvenliği kurallarını ihlal eden iş yerlerine karşı caydırıcı yasal yaptırımlar uygulanmalıdır. Bu yaptırımlar, hem işverenleri hem de işçileri kurallara uymaya teşvik edecektir. Yaptırımların yanı sıra, iş sağlığı ve güvenliği standartlarına uygun davranan iş yerleri için ödüllendirme mekanizmaları da geliştirilmelidir. Uzun vadeli başarı için iş sağlığı ve güvenliği kültürünün iş yerlerinde kökleşmesi gerekmektedir. Bu kültür, sadece kurallar ve denetimlerle değil, iş yerinde herkesin güvenliğe önem vermesi ve bu konuda sorumluluk alması ile sağlanabilir. Çalışma Dairesi, iş yerlerinde güvenlik kültürünü teşvik edecek programlar ve projeler geliştirip uygulamalıdır.”

İş kazaları ve ölümlerin sadece çalışanları ve ailelerini değil, toplumu ve ekonomiyi de derinden etkilediği vurgulanan açıklamada, Çalışma Dairesi’nin iş sağlığı ve güvenliği kontrollerini artırması gerektiği belirtildi. Bu adımların, olumsuz etkilerin azaltılması ve daha güvenli iş ortamlarının oluşturulması için kritik öneme sahip olduğu ifade edildi.