Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 14.12.2024 - 12:37
Güncelleme: 14.12.2024 - 14:16
1564 kez okundu
İlk 4,5 saat içerisinde doğru tedavi uygulanmasının, hastaların yaşam kalitesini korumada kritik rol oynadığını ifade eden Midi, sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla inme riskinin %90 oranında azaltılabileceğini vurguladı.
Antalya’da düzenlenen bir sağlık kongresi sırasında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Midi, inmenin, beyni besleyen damarlardan birinin tıkanması veya yırtılması sonucu oluştuğunu belirtti. Tıkanma kaynaklı inmelere “tıkayıcı inme”, damar yırtılmasına bağlı gelişen durumlara ise “kanamalı inme” adı verildiğini ifade eden Midi, her 6 kişiden birinin yaşamının herhangi bir döneminde inme geçirme riski taşıdığına dikkat çekti.
“İnme her yaşta görülebilir, ancak yaşlılarda daha yaygın olduğu bir gerçek. Yine de genç bireylerin de bu riski taşıdığı unutulmamalı” diyen Midi, inmenin belirtilerinin vücudun bir tarafında ani güçsüzlük, his kaybı, konuşma bozukluğu, baş dönmesi, çift görme ve yürüme problemleri şeklinde kendini gösterebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Midi, inme durumlarında hızlı hareket edilmesinin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:“Halk arasında yanlış bilinen pek çok uygulama var. Örneğin, hastaya soğuk su dökmek veya uyumasını beklemek gibi yöntemler doğru değil. İnme geçiren bir hasta, vakit kaybetmeden ambulansla en yakın inme merkezine ulaştırılmalı. İlk 4,5 saat içerisinde pıhtıyı eritmek veya anjiyo yöntemleriyle damarı açmak mümkün. Ancak zaman kaybı yaşandığında tedavi şansı azalıyor ve hasta kalıcı hasarlarla karşı karşıya kalabiliyor.”
Midi, Sağlık Bakanlığı’na bağlı inme merkezlerinin bu konuda eğitimli ekiplerle hizmet verdiğini belirterek, vatandaşları belirtileri fark ettiklerinde vakit kaybetmeden harekete geçmeye çağırdı.
Prof. Dr. Midi, inme riskini önlemede sağlıklı yaşam tarzının vazgeçilmez olduğunu vurguladı. “Tansiyon, kolesterol ve diyabet gibi kronik hastalıkların düzenli olarak kontrol edilmesi büyük önem taşıyor. Obeziteye karşı dikkatli olunmalı ve düzenli fiziksel aktivite ihmal edilmemeli” dedi.
Günlük 30-45 dakikalık tempolu yürüyüşlerin sadece kilo kontrolü sağlamadığını, aynı zamanda kolesterolü düşürdüğünü ve diyabeti dengelediğini belirten Midi, şu tavsiyelerde bulundu:
“Bu yaşam tarzıyla inme riski %90 oranında azaltılabilir. Unutulmamalıdır ki sağlıklı bir hayat, hastalıklardan korunmanın en güçlü anahtarıdır” diye ekledi.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.