Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 25.04.2024 - 13:52
Güncelleme: 25.04.2024 - 16:34
93 kez okundu
Akçın, nisan ayının sonuna gelinmesine rağmen henüz 10 bin ton civarında ürünün hasat edilebildiğini, tesislerde günlük yaklaşık 400 ton ürünün sıkılabildiğini, bu hızla tüm ürünün sıkılmasının aylar alacağını dile getirdi. Ayrıca, Akdeniz meyve sineğinin faaliyetlerinin artmasıyla birlikte meyve kurtlanması ve dökümünün başlayacağını da vurguladı.
Narenciye ürünlerinin geleceği hakkında yazılı bir açıklama yapan Akçın, ihracatın önünün açılmasını talep ettiklerini vurgulayarak, “İhracat yapılmayan bir üründen gelir elde etmek mümkün değil. En azından birinci sınıf ürünlerin ihracatı yapılmalı, ikinci sınıf ürünlerin ise konsantre haline getirilmesi uygun olabilir.” dedi.
Turgut Akçın, yeni sezon başlamadan önce narenciye ihracatının serbest bırakılması gerektiğini de belirtti. Birinci sınıf ürünlerin, ikinci sınıf ürünlerle aynı fiyattan satılmasının üreticilere zarar verdiğini ve bu durumun üreticileri üretimden uzaklaştırabileceğini söyledi.
Konsantre tesisinin kapasitesini artırarak bu sorunu çözmenin mümkün olmadığını belirten Akçın, “Şu anda bize deniyor ki tüm ürünlerinizi konsantre haline getirin ve bizi rahatsız etmeyin. Eğer bu böyle devam ederse ve tüm ürünler konsantre haline getirilirse, en çok döviz getiren sarı altın narenciye bahçeleri bakımsızlığa ve kurumaya mahkum olacaktır.” dedi.
Hükümetin diğer ülkelerin böcek sorunlarını nasıl çözdüklerini öğrenerek aynı uygulamaları Kuzey Kıbrıs’ta da hayata geçirmesi gerektiğini belirten Akçın, “P.C.R testlerinin yapılması için şimdiden girişimler başlatılmalı ve yeni sezona sorunsuz bir şekilde girmemizi sağlamalarını bekliyoruz. Bu sorun çözülemez bir sorun değil. Gerekirse Avrupa Birliği’nden ve Türkiye’den yardım ve danışmanlık alabiliriz ve çözüme ulaşabiliriz.” dedi.
Serbest ekonominin herkesin istediği ürünü ekme anlamına gelmediğini belirten Akçın, hükümetlerin plan yaparak arzı talebe uygun hale getirip satabileceği kadar ürünün ekilmesine izin verebileceğini ifade etti. Ancak, şu anda herhangi bir kısıtlama olmadığını ve bu durumun sürdürülemez olduğunu dile getirdi. Geçmişte ekim ve dikim iznine tabi olan narenciye bahçelerinin artık izinsiz bir şekilde kullanıldığını ve bu durumun ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.