Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 15.11.2024 - 13:06
Güncelleme: 15.11.2024 - 16:21
1961 kez okundu
Yusuf, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluş yıl dönümünde yayımladığı mesajında, KKTC’nin kurulumunun halk için “onur ve coşku” kaynağı olduğunu belirterek, “Cumhuriyetimize sahip çıkacağımız ve onu yaşatmak, kalkındırmak ve tanınmasını sağlamak için tüm gücümüzle çalışacağımızın bilinmesini isterim” dedi.
“Birlik ve Dayanışma, Cumhuriyetimizin Gücünü Artıracaktır”
Rum-Yunan ikilisinin, KKTC devletini yıkmayı ve Kıbrıs Türk halkını yok etmeyi hedeflediğine dikkat çeken Yusuf, emperyalist güçlerin içi karıştırma çabalarına karşı kararlı bir duruş sergileneceğini söyledi. “Birlik, beraberlik ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Cumhuriyetimizin gücünü artırmak için birlikte hareket etmeliyiz” diyerek Kıbrıs Türk halkının direncine dikkat çekti.
Rum Yönetimi’nin Uzlaşmaz Tutumu Çözüm Arayışlarını Engelliyor
Yusuf, Kıbrıs sorununa çözüm arayışının Avrupa Birliği, ABD ve İngiltere gibi güçlerin desteğini alan Rum Yönetimi’nin uzlaşmaz tutumu nedeniyle mümkün olmadığını belirtti. “Rum tarafı, adanın tamamını ele geçirmek istemekte ve gasp ettiği hakları iade etmemekle birlikte uluslararası anlaşmaları ihlal etmeye devam etmektedir” diyerek, Kıbrıs’ın gerçeklerine saygı gösterilmeden bu sorunların çözülemeyeceğini vurguladı.
Müzakerelerin Yeniden Başlatılma Çabaları Şer Girişimleridir
Bazı çevrelerin müzakerelerin yeniden başlaması için yaptığı girişimlerin, esasen KKTC’nin tanınmasının önüne geçmeye yönelik olduğunu ifade eden Yusuf, Birleşmiş Milletler’in ve Rum tarafının bu konuda şer planlarını sürdürdüğünü belirtti. “Eşit egemenlik ve uluslararası statü tanınmadan müzakereler kesinlikle başlamamalıdır. Bu, defalarca duyurulmuştur” diyerek Kıbrıs Türk halkının haklarının savunulmasının altını çizdi.
BM ve AB, İki Eşit Egemen Devlet Modeline Saygı Göstermeli
Hüseyin Macit Yusuf, başta BM ve AB olmak üzere, tüm uluslararası camianın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın önerdiği, Türkiye tarafından desteklenen iki eşit egemen devlete dayalı çözüm modeline saygı duyması gerektiğini ifade etti. “BM’nin temel ilkelerinden olan halkların kendi geleceğini belirleme hakkı, Kıbrıs Türk halkı için engellenmemelidir” dedi.
Kıbrıs’ın Doğal Kaynakları ve Türkiye’nin Hakları Korunacak
Yusuf, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, adanın doğal kaynakları üzerinde tek taraflı kararlar almasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Kıbrıs, Akdeniz ve Mavi Vatan’daki tüm haklarımız sonuna kadar korunacak. Türkiye’nin onayı olmadan hiçbir projeye izin verilmeyecek” şeklinde konuştu.
KKTC’nin Tanınma Hakkı ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın Desteği
KKTC’nin uluslararası alanda tanınma talebinin haklı bir talepten ibaret olduğunu belirten Yusuf, Türk Devletleri Teşkilatı’nın desteğinin memnuniyet verici olduğunu vurguladı. Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in açıklamalarını ise “Kıbrıslı Türk ayrılıkçı oluşumunu meşrulaştırma girişimi” olarak değerlendirdi ve AB ile ilişkilerin, AB’nin bu tutumu değiştirmesi halinde yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
“Hiçbir Güç KKTC’nin Türk Dünyası’ndan Ayrılmaz Bir Parça Olduğunu İnkar Edemez”
Son olarak, KKTC’nin Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu ve Akdeniz’deki önemli bir jeopolitik rol üstlendiğini belirten Hüseyin Macit Yusuf, “Hiçbir güç, KKTC’nin Türk Dünyası’ndan ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğini yok sayamaz” diyerek, bu gerçeğin dünya çapında kabul edilmesi gerektiğini ifade etti.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.