Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 01.08.2024 - 13:32
Güncelleme: 01.08.2024 - 13:06
81 kez okundu
Amerikan Kanser Derneği’nden bilim insanlarının yürüttüğü bu çalışma, 2000-2019 yılları arasında 34 farklı kanser türü ile teşhis konulan 25 ila 84 yaşları arasındaki 23 milyon hastanın verilerini analiz etti.
Araştırma sonuçları, X ve Y Kuşağı’ndaki bireylerin meme, pankreas ve mide kanseri de dahil olmak üzere 17 farklı kanser türünde, önceki kuşaklara göre belirgin bir risk artışı yaşadığını gösterdi. Özellikle, bu 17 kanser türünden 8’inin riskinde 1920’lerden bu yana kademeli bir artış gözlemlendi.
1990 doğumlu bireylerin, yumurtalık kanserine yakalanma riskinin, daha yaşlı kuşaklara göre yüzde 12 daha fazla olduğunu belirten araştırmacılar, rahim kanseri riskinin ise bu grupta yüzde 169 oranında daha yüksek olduğunu vurguladı. Ayrıca, pankreas, böbrek ve ince bağırsak kanserleri açısından da 1955 doğumlu bireylere kıyasla, 1990 doğumlu kişilerin riskinin iki ila üç kat daha fazla olduğu ortaya kondu.
Araştırmanın başyazarlarından Ahmedin Cemal, X ve Y Kuşağı’ndaki artan kanser riskinin nedenlerini ve olası çözümlerini araştırma gerekliliğini vurguladı. Cemal, genç nüfustaki kanser riskinin kontrol altına alınmaması durumunda, bu riskin ilerleyen yaşlarda da devam edeceğini ve mevcut kanserle mücadele ilerlemelerinin tehlikeye girebileceğini belirtti. “Eğer nüfus genelinde etkili müdahaleler yapılmazsa, gelecekteki nesiller, kanser yükü açısından ciddi zorluklarla karşılaşabilir,” dedi.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.