Avrupa’da hava kirliliğinin en fazla ölümcül etkileri nerede görülüyor?

Hava kirliliği, Avrupa’da halk sağlığını tehdit eden ve ölümcül sonuçlar doğurabilen önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Ancak bu sorunun etkisi, bazı bölgelerde çok daha yoğun bir şekilde yaşanmakta. Avrupa’da hava kirliliği; akciğer kanseri, kalp hastalıkları, solunum yolu rahatsızlıkları, felç, kötü doğum sonuçları ve daha pek çok hastalıkla bağlantılı olarak, özellikle yaşlı nüfus için büyük tehlike oluşturuyor. 65 yaş ve üzeri yetişkinler arasında, hava kirliliği tüm ölümlerin yaklaşık %4’üne yol açıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2021 yılında hava kalitesi standartlarını güncelleyerek, azot dioksit ile ince partikül madde (PM2.5) gibi kirleticilerin konsantrasyonlarına yönelik daha katı limitler belirledi. PM2.5, toz, duman ve egzoz gazları gibi kirleticiler, hava kirliliğinin en tehlikeli bileşenlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Son dönemde, Avrupa Birliği, 2030 yılına kadar DSÖ’nün önerdiği hava kalitesi standartlarına ulaşmayı hedefleyen ve üye devletlere, ince partikül madde, siyah karbon, amonyak gibi kirleticileri izleme zorunluluğu getiren daha sıkı kurallar uygulamaya başladı. Bu önlemler, kıtanın hava kalitesini iyileştirmek ve halk sağlığını korumak amacıyla kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Barselona Küresel Sağlık Enstitüsü’nün kentsel planlama, çevre ve sağlık projeleri direktörü Mark Nieuwenhuijsen, Euronews Health’e verdiği demeçte, bu düzenlemelerin “bir neslin en büyük halk sağlığı müdahalelerinden biri” olduğunu vurguladı.

Avrupa Çevre Ajansı’nın verilerine göre, PM2.5 gibi ince partiküllere maruz kalmak, 2021 yılında Avrupa’da yaklaşık 239.000 erken ölüme yol açarken, 48.000 kişi de nitrojen dioksite maruz kalmanın etkisiyle hayatını kaybetti.