Erdoğan: İsrai’i savaş suçlusu ilan edeceğiz

Erdoğan, İsrail’in 22 gündür savaş suçu işlediğini belirterek, bu olayları dünya kamuoyuna duyurarak İsrail’i savaş suçlusu olarak ilan etme sözü verdi. Konuşmasında, masum kadınlar ve çocukların yaşamlarını yitirdiği trajik olayları vurgulayarak, “Daha ne kadar kadın ve çocuk ölmesi gerekiyor? Her ülkenin kendini savunma hakkı vardır, ancak adalet nerede?” sorusunu sordu.

Erdoğan ve Reisi, işbirliklerinin daha da güçlendirilmesini görüştü

Haberi Görüntüle

Erdoğan, Gazze’deki katliamın bir an önce son bulması gerektiğini ve uluslararası toplumun bu konuda harekete geçmesi gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, Hamas’ı terör örgütü olarak değerlendirmeyerek bu konudaki görüşünü tekrarladı. Bu görüş, İsrail tarafından rahatsızlık yarattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen Büyük Filistin Mitingi’nde kalabalığa hitap etti. Erdoğan’ın duygusal ve coşkulu konuşmasının başında, bu toprakları vatan olarak bırakan tüm şehitleri ve gazileri rahmetle andığını ifade etti. Aynı zamanda, Anadolu’nun Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet’e kadar hüküm sürmüş büyük medeniyetlere minnet duyduğunu belirtti.

Kuşkusuz, Türk milleti büyüklüğünü ve uluslararası sahnede taşıdığı değeri farklı bir açıdan ifade etti. Biz, gücümüzü ve mücadelemizi sadece kendi sınırlarımızla sınırlı tutmayan büyük bir milletiz. Yarın, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını kutlarken, bugün ise Gazze’deki insanların yaşadığı acıları ve yüreklerimizdeki ateşi tüm dünyaya yükselteceğiz.

Balkanlar, Kafkaslar, Ortaasya ve Afrika gibi bölgelerde, tarih boyunca millet ve milliyet kavramlarının ne anlama geldiğini öğreten bizler olduk. Kardeşlerimizin kalpleri ve gözleri, bizi bulduğunda, onların dertleriyle dertlendik. İhtiyaç duyulduğunda sınırlarımızı açarak, kardeşlerimize yardım ettik. Bugün de aynı anlayışla, Gazze için dayanışma içindeyiz.

Adana neyse Gazze de oydu.

Tarihsel olarak, Kırım’dan Karabağ’a, Bosna’dan Kerkük’e, Filistin’den Türkistan’a, Afganistan’dan Çeçenistan’a kadar birçok yerde göz yaşları döktük. Bu yaşananlar, ömrümüzü boşa harcamadığımızı kanıtlar nitelikte. Ancak, bugün bazı insanlar Gazze’yi bizim için uzak, alakasız bir yer gibi görüyor ve açıkça ifade ediyorlar. Oysa yüz yıl önce bu millet ve bu ülke için, Adana ne anlama geliyorsa Gazze de aynı anlama gelirdi.

Gazze, vatan topraklarının ayrılmaz bir parçasıydı. Ancak şimdi nereden nereye geldik. Eğer Çanakkale Şehitliği’ni ziyaret etme şansınız olursa, oraya mutlaka gidin. Mezar taşları üzerindeki isimlere dikkatlice bakın ve şehir isimlerini arayın. Çünkü orada Gazzeli ve Üsküplü şehitler yan yana yatıyor. Gazze, 53 şehit verdiği topraklar arasında yer alıyor. Bizleri kanımızdan, canımızdan ve sevdamızdan ayırdılar. Sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal olarak da bizi bu topraklardan koparmaya çalıştılar.

Tarihsel olarak milyonlarca insanın hayatını kaybettiği kara günlerden aldığımız dersleri unutmamamız gerekiyor. Gazze’deki Filistinli kardeşlerimize destek amacıyla bir araya geldiğimiz bu platformdan ayrılırken, asla yeni Gazze’lerin ortaya çıkmasına izin vermeyeceğimize dair kararlılıkla ayrılmalıyız.

Gazze: Geçmişten Günümüze Filistin’in Değişen Yüzü

1947’de Gazze Filistin neydi, bugün ne? İsrail sen buralara nasıl geldin, nasıl girdin? Sen bir işgalcisin, örgütsün. Türk milleti bunu biliyor. Batı sana borçlu ama Türkiye’nin sana borcu yok. Türkiye sana borçlu olmadığı için Erdoğan böyle konuşuyor. Ama ne yazık ki Batı’nın her ülkesi sana borçlu. Borçlu olduğu için de konuşamıyor, sana ziyarete geliyor.

Karşımızda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, Ege, Marmara ve Karadeniz’de Rumları kışkırtıp yok etmeye kalkanların modern versiyonları var. Bizi siyasi, coğrafi, ekonomik olarak dilim dilim doğrayanların kapanmamış hesapları var. Buna izin vermeyeceğiz.

Dün Ukrayna-Rusya savaşında katledilen siviller için timsah gözyaşı dökenler bugün binlerce masum çocuğun ölümünü sessizce seyrediyor. Ukrayna için gözyaşı döktünüz de Gazze’de ölen çocuklar için niçin sesiniz çıkmıyor? Ey Batı size sesleniyorum. Siz yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz. Böyle bir gayretin içindeyseniz bu millet ölmedi. Bu millet dimdik ayakta. Aynı şekilde Libya’da neysek, Karabağ’da neysek Ortadoğu’da oyuz.