Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 20.01.2025 - 10:37
Güncelleme: 20.01.2025 - 03:47
3835 kez okundu
Bu şaşırtıcı keşif, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı ve yeni nesil sismik görüntüleme teknolojilerinin gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Detaylar ise oldukça heyecan verici!
Yeni Teknolojiyle Batık Dünyalar Tespit Edildi
Araştırma ekibi, yer kabuğunun derinliklerindeki bu gizemli yapıları, gelişmiş bir sismik görüntüleme tekniği sayesinde keşfetti. Bilim insanları, Dünya’nın derinliklerindeki hareketleri analiz ederek üç boyutlu bir yer kabuğu haritası oluşturdu. Bu haritalama süreci için kullanılan özel bir yöntem, “tam dalga formu tersine çevirme” teknolojisi, gizemli yapıları net bir şekilde görüntüleyebilmeyi mümkün kıldı. Ancak bu keşif, büyük hesaplama gücü gerektiren bir süreçti ve Piz Daint süper bilgisayarı gibi güçlü işlemcilerden faydalanılarak gerçekleştirildi.
Batık Dünyaların Kökeni Ne?
Bu gizemli yapıların, geçmişte yer kabuğundan ayrılıp Dünya’nın derinliklerine çekilen eski levha parçalarına ait olduğu düşünülüyor. İlginç bir şekilde, bazı batık dünyalar, levha hareketlerinin hiç gözlemlenmediği bölgelerde yer alıyor. Bu da yapıları daha da gizemli kılıyor. Bilim insanları, bu yapıların ya 4 milyar yıl önce oluşmuş eski kabuk kalıntıları ya da daha yakın bir dönemde meydana gelmiş yüksek yoğunluklu yapılar olabileceğini öne sürüyor.
Bilimsel Soru İşaretleri ve Yeni Yöntemler
Araştırmaya katılan bilim insanlarından Thomas Schouten, bu keşiflerin bilim dünyasında büyük bir soru işareti oluşturduğunu belirtiyor. “Dünya’nın derinliklerinde bu tür anomalilerle sıkça karşılaşıyoruz, ancak tam olarak ne olduklarından emin değiliz” diyor. Araştırmanın diğer bir yazarı, Andreas Fichtner ise bu yeni teknolojiyi, tıbbi görüntüleme yöntemlerindeki devrimlere benzetiyor. Fichtner, bu tür teknolojilerin yer bilimlerinde daha pek çok gizemi çözmek için potansiyel taşıdığını ifade ediyor.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.