Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırıyoruz. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Veri politikamız ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları iletişim formu üzerinden bizlere sorabilirsiniz.
Gündemi yakala, kullanıcıların ve yazarların haberlerini takip et!
Son Dakika
Yemek Tarifleri
Diğer
Gazeteler
Bölgelere Göre
İnteraktif
Bağlantılar
Siyasiler
Bizi Takip Edin
Yayın: 24.10.2024 - 10:03
Güncelleme: 24.10.2024 - 02:29
1851 kez okundu
O’Reilly, tehlikeli kimyasalların yıllarca piyasada kalmasının, bu süreçteki sistematik gecikmelerin bir sonucu olduğunu belirterek, bu durumun hem insan sağlığını hem de ekosistemleri tehdit ettiğini ifade etti.
Yasal düzenlemelere göre, Komisyon’un yasaklı bir kimyasalın kullanımına devam edilmesi için izin talep edildiği anda üç ay içinde bir karar taslağı hazırlaması gerekiyor. Ancak, bu sürecin ancak üretici veya imalatçının risklerin azaltılabileceğine ve alternatiflerin bulunmadığına dair kanıt sunması halinde mümkün olduğu belirtiliyor.
O’Reilly’nin yürüttüğü soruşturma, Komisyon’un bu kararları almasının ortalama 14 ay sürdüğünü, bazı durumlarda ise bu sürenin birkaç yıla kadar uzadığını ortaya koydu. Soruşturma sonuçlarının, çevre kampanyaları yürüten gruplar için sürpriz olmadığı ifade edildi.
İnsan Sağlığı ve Çevre Üzerindeki Etkiler
Ombudsman’ın açıklamasına göre, yaşanan gecikmeler insan sağlığına ve çevreye ciddi tehditler oluşturuyor. Şirketler, izin süreci boyunca kanserojen, üreme toksik ve endokrin bozucu özelliklere sahip kimyasalları kullanmaya devam edebiliyor. Bu durum, Avrupa Çevre Bürosu (EEB) gibi sivil toplum kuruluşlarının, tehlikeli kimyasalların yasaklanmasının gecikmesini eleştirmesine neden oldu.
Komisyon, gecikmelerin sebeplerinden biri olarak, REACH (Kimyasalların Kaydı, Değerlendirmesi, İzni ve Kısıtlanması) yönetmeliği çerçevesindeki karmaşık süreçleri gösterdi. Ağustos ayında Ombudsman’ın taleplerine yanıt veren Komisyon, kararların oylanması için yeterli destek gelmediği takdirde bu sürecin ilerlemediğini kaydetti. Ayrıca, Komisyon binalarındaki toplantı odalarının kısıtlı olmasının da bir başka mazeret olduğu belirtildi.
Kimya uzmanı Tatiana Santos, Komisyon’un teklif taslağını hazırlayamamasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Siyasi tartışmaların, REACH Komitesi’nde değil, Komisyon içinde yapılması gerektiğini savundu.
Şeffaflık Eksikliği ve Umursamazlık
Ombudsman, Komisyon’un şeffaflık eksikliğine de dikkat çekerek, toplantılara dair kamuya açık kayıtların, gecikmelerin sebepleri ve hükümetlerin pozisyonları hakkında sınırlı bilgi sunduğunu belirtti. ClientEarth’tan Hélène Duguy, bu bulguların kimyasalların düzenlenmesine yönelik umursamaz bir yaklaşım sergilediğini ifade etti. Duguy, AB kurumlarının halkın güvenini zedeleyen bu tutumu değiştirmesi gerektiğini vurguladı.
Komisyon, Ombudsman’ın eleştirilerini dikkate aldığını belirtti. Bir sözcü, bazı prosedürlerin karmaşık olduğunu ve bazı zaman çizelgelerinin Komisyon’un kontrolü dışında olduğunu söyledi. Ayrıca, iç prosedürlerin nasıl iyileştirilebileceğini değerlendirmeye istekli olduklarını kaydetti.
Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in ilk döneminde REACH yönetmeliğinde yapılması planlanan değişiklikleri ertelemesi eleştirilmiş, ikinci dönemde ise yönetmelikleri basitleştirme sözü vermesi endişelere yol açtı. Çevreciler, bu durumun çevre standartlarının düşmesine neden olabileceğinden endişeli.
Kimyasallar politikası reformunu denetlemekle görevli olan Komisyon’un çevre sorumlu üyesi Jessika Roswall, 5 Kasım’da zorlu bir Parlamento oturumu ile karşılaşacak. Yeşiller Milletvekili Jutta Paulus, Roswall ve sanayi portföyü için bekleyen Fransız Stéphane Séjourné’den sağlık ve çevre standartlarını koruma konusundaki kararlılıklarından emin olmalarını beklediğini ifade etti.
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap
Henüz bildirimin bulunmuyor.