Yedidalga Limanı’nda nadir görülen kum köpekbalığı yakalandı

Yeşilırmak açıklarında Yedidalga balıkçıları tarafından 2,20 cm boyutunda, yaklaşık 200 kilogram ağırlığındaki bir köpek balığı yakalandı. Yakalanan köpek balığının, insanlar için zararsız bir tür olduğu açıklandı.

Yeşilırmak Yedidalga’nın 7 mil açığında, balıkçıları tarafından Mustafa Dereci tarafından yakalanan ve Yedidalga Limanı’na çıkarılan köpek balığının boyutu ve ağırlığı oldukça etkileyiciydi. Taşkent Doğa Parkı yetkilileri, bu sabah Yedidalga’da, nadir görülen bir tür olan Kum Köpekbalığı’nın (Odontaspis ferox) öldürüldüğünü açıkladılar.

Kum Köpekbalığı’nın nadir bir tür olduğuna dikkat çeken yetkililer, bu olayın doğal yaşamı etkileyebileceğine işaret etti. Ayrıca, köpek balığının insanlar için zararsız bir tür olduğunu belirterek, bu tür canlıların deniz ekosistemi için önemli bir rol oynadığını vurguladılar.

Fotoğraf 1:

Yeşilırmak Yedidalga’da yakalanan köpekbalığıyla ilgili yetkililerin açıklaması şöyle:

1190 Yaban Hayat Destek Hattı’na ulaşan bir ihbar ile Yedidalga’da, nadir görülen bir tür olan Kum Köpekbalığı’nın (Odontaspis ferox) ağlara yakalandığını öğrendik. Cansız bir şekilde denizden çıkartılan bu nadir türün, bir “bycatch” yani hedef dışı avcılık kurbanı olduğunu düşünüyoruz. Bu zavallı yaratığın hikayesi, bycatch’ın dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizin de ciddi yaban hayat sorunlarından bir tanesi olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Kum köpekbalıkları insanlar için bir tehdit oluşturan türler arsında yer almıyor. Dahası yüz yılı aşkın süredir ülkemizde tek bir kayıtlı köpekbalığı salıdırısının yaşanmamış olması bu türlerin zararsız olduklarını bir kez daha kanıtlıyor. Ne yazık ki aynı şeyi insanlar için söylemek pek mümkün değil. Denizlerimizi saran ağlar ne yazık ki bunun gibi nadir ve kornmaya muhtaç türlerin de ölümüne neden oluyor. Kum köpekbalıklarının popülasyon durumu, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN)’nin Kırmızı Listesi içerisinde “Hassas (VU)” kategorisi altında yer alıyor.

Fotoğraf 2:

Söz konusu türün Akdeniz’deki durumun ise “Kritik Tehlikede (CR)” olduğu göz önünde bulundurulduğunda ise bu türlerin korunmaya ne denli muhtaç olduğunun altı bir kez daha çiziliyor. Bu trajedinin çözümü mümkün. Sürdürülebilir balıkçılık yöntemlerine geçiş, deniz canlılarına dost ekipmanların kullanılması, toplulukların ve özellikle balıkçıların bilinçlendirilmesi, ve yakalanan hedef dışı türlerin düzgün şekilde raporlanması ve izlenmesi ile bycatch’ı önemli ölçüde azaltabiliriz. Hepimizin bu konuda üzerine düşen bir sorumluluk var. Denizlerimiz, korunmayı hak eden zengin bir biyoçeşitlilik barındırıyor. Her dünyamıza dost olmayan, değiştirilmemiş her bir balıkçılık yöntemi, potansiyel bir kurban demektir. Denizlerimizin tehlikeli bir tuzak değil, tüm canlıları için güvenli bir sığınak olmaya devam etmesi için harekete geçmek zorundayız!”

Bu olay, bölgedeki balıkçılar ve doğa koruma uzmanları arasında tartışmalara neden oldu. Bazıları, nadir türlerin korunması gerektiğini savunurken, diğerleri ise balıkçıların geçim kaynaklarının önemini vurguladılar.