Ton balığında yüksek cıva: Sağlık tehlikesi devam ediyor

Ton balığında cıva seviyelerinin endişe verici boyutta olduğu son araştırmalarla ortaya çıktı. Bu durum, deniz ürünleri tüketicileri için ciddi bir sağlık tehdidi oluşturuyor. Araştırmacılar, endüstriyel kirliliği kontrol altına almanın ve deniz ekosistemlerini korumanın önemini vurguluyorlar.

Yayın: 23.02.2024 - 21:51

106 kez okundu

Ton balığında yüksek cıva: Sağlık tehlikesi devam ediyor

Ton balığı, dünya genelinde popüler bir deniz ürünü olarak bilinirken, son araştırmalar cıva seviyelerinin hala endişe verici düzeyde olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, uzun yıllardır var olan kirliliği kontrol altına almak için yapılan çabalara rağmen, ton balığında hala yüksek seviyelerde cıva bulunduğunu belirtiyor.

Cıva, kömür madenciliği ve yanması gibi endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan bir zehirli madde olarak bilinir. Bu cıva, okyanuslara karışarak balıkların dokularında birikir. Uzmanlar, özellikle ton balığı gibi büyük deniz canlılarında cıvanın birikme eğiliminin yüksek olduğunu belirtiyor.

Cıva, deniz ekosistemlerine girdikten sonra metil cıvaya dönüşerek en tehlikeli formunu alır. Bu metil cıva, kirlenmiş deniz canlıları tarafından tüketildiğinde insanlar için ciddi bir sağlık tehdidi oluşturur.

Ton balığı, dünya çapında yaygın bir şekilde tüketilen bir balık türüdür. Ancak, bu balık türünün tüketilmesiyle birlikte insanlara cıva geçişi de yaşanmaktadır. Özellikle hamile kadınlar ve küçük çocuklar için cıva alımının zararlı olduğu bilinmektedir. Ayrıca, cıva alımı yetişkinlerde kalp ve damar hastalıklarına da neden olabilir.

Cıva ile ilgili endişeler, dünya çapında atmosfere salınan cıva miktarını azaltma çabalarına yol açmıştır. Ancak, bu çabalara rağmen ton balığı gibi büyük deniz canlılarında hala yüksek seviyelerde cıva bulunmakta.

Cıva Salımı ve Orkinos Cıva Seviyeleri: Endüstriyel Faaliyetlerin Etkisi

Cıva salımına neden olan faaliyetler arasında kömür ve altın madenciliği, kömür yakma, endüstriyel işlemler ve atık işleme gibi işlemler bulunmaktadır. Hatta diş dolgularında kullanılan amalgamın yakılmasının bile havadaki cıva miktarını artırabileceği bilinmektedir.

Getirilen kısıtlamalar sayesinde atmosferdeki cıva seviyeleri 1990’lardan bu yana yaklaşık yüzde 90 oranında düşmüştür. Bu sonuçtan tatmin olmayan bilim adamları, bu sefer de atmosferdeki düşüşün orkinos balıklarında etkisini incelemek için yola koyulmuşlardır.

Environmental Science & Technology Letters dergisinde yer verilen araştırma, beklenmedik sonuçlar ortaya koydu. Pasifik, Atlantik ve Hint Okyanusu’nda küresel orkinos avının yüzde 94’ünü kapsayan farklı türler üstünde 3000 ayrı kas örneği üstünde yapılan araştırmalar sonucunda, ton balığı gibi orkinos balıklarında cıva seviyelerinde belirgin bir azalma olmadığı bulunmuştur ve 1971-2022 yılları arasında cıva seviyelerinin sabit kaldığı tespit edildi. Bu durum için ise, Asya’da artan kömür tüketimi sebep gösterildi.

Dergide yer verilen araştırma:

Araştırmacılar, okyanusun derinliklerinde birikmiş eski cıva miktarının bu sabit seviyelerde etkili olabileceğini belirtmektedir. Bu nedenle, atmosferdeki cıva emisyonlarının azalmasına rağmen, orkinos balıklarındaki cıva seviyelerinde belirgin bir değişiklik gözlemlenene kadar sabırlı olunması gerektiği vurgulanmaktadır.

Bu durum, cıva emisyonlarının azaltılması sürecinin karbondioksit emisyonlarına benzer bir şekilde zaman alabileceğini ortaya koymakta. Konu hakkında konuşan, Fransız Ulusal Sürdürülebilir Kalkınma Araştırma Enstitüsü’nden Anne Lorrain, “Cıva emisyonlarında büyük bir azalma olsa bile, sonuçlar orkinos cıva seviyelerinde bir değişiklik görmek için sabırlı olmak gerektiğini gösteriyor. Genel olarak bu durum karbondioksit (CO2) emisyonlarına benziyor: emisyonları büyük ölçüde durdurursak, atmosferdeki CO2 yavaşça dengelenecek ve sonunda azalmaya başlayacaktır.” dedi

Ton balığında hala yüksek seviyelerde cıva bulunması, deniz ürünlerini tüketen insanlar için önemli bir sağlık tehdidi oluşturmaktadır. Bu nedenle, endüstriyel kirliliği kontrol altına almak ve deniz ekosistemlerini korumak için daha fazla çaba harcanması gerekmektedir.

Yorum Yaz

Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)

Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap