Her 8 kadından 1’i meme kanseri riskiyle karşı karşıya!

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Neslihan Özyurt, meme kanserinin dünyada ve Türkiye'de kadınlarda en sık görülen ve en sık ölüme neden olan kanser türü olduğunu belirtiyor.

Yayın: 26.10.2023 - 09:17

222 kez okundu

Her 8 kadından 1’i meme kanseri riskiyle karşı karşıya!

Meme kanseri, meme hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Dr. Özyurt ayrıca, meme kanserinin kadınlarda erkeklere göre 150 kat daha sık görüldüğünü ancak erkeklerin de bu risk altında olduğunu vurguluyor. Özetle, yaşam boyu her 8 kadından ve her bin erkekten birinde meme kanseri gelişme olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle meme kanserine karşı farkındalığın artırılması ve erken teşhisin önemi büyük bir önem taşımaktadır, dedi.

BAŞLICA BELİRTİLERİ

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Neslihan Özyurt, meme kanseri belirtilerine dikkat çekiyor. Meme kanseri belirtileri şunlar olabilir: meme başından kanlı veya şeffaf akıntı, memede veya koltuk altında ağrılı veya ağrısız ele gelen kitle, meme başının içeri doğru çekilmesi, çökmesi veya şekil bozukluğu, meme başı derisinde soyulma, kabuklaşma, meme cildinde yara, kızarıklık veya portakal kabuğu görünümü benzeri ödem, şişlik ve büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri.

Bu tür belirtiler fark edildiğinde, derhal bir doktora başvurmak çok önemlidir. Erken teşhis, meme kanseri tedavisinde başarı şansını artırabilir. Bu nedenle sağlık profesyonellerine danışmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak hayati önem taşır.

RİSKİ ARTTIRAN FAKTÖRLER

Uzman Dr. Özyurt, meme kanserinin risk faktörleri hakkında şunları ifade ediyor: “Meme kanseri risk faktörleri arasında yaş, ırk, sigara ve alkol kullanımı, kırmızı et ve doymuş yağlardan fazla beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, adet görmeye erken yaşta başlama (12 yaşından önce) veya geç yaşta sona erme (55 yaşından sonra), hiç doğum yapmamış olma veya ilk çocuğu 30 yaşından sonra doğurma gibi etkenler bulunmaktadır.

Ayrıca, bilinenin aksine, meme kanseri tanısı almış bireylerin sadece yüzde 10’u kalıtsal nedenlere dayanır. Birinci derece akrabasında meme kanseri öyküsü olan bir kişinin riski iki kat artarken, birinci derece 2 akrabasında meme kanseri öyküsü bulunması riski üç katına çıkarabilir. Kesin olmamakla birlikte, babasında veya erkek kardeşinde meme kanseri öyküsü olan kadınlarda da meme kanseri riskinin arttığı görülmektedir.”

Meme kanseri risk faktörlerini anlamak, hastalığın önlenmesi ve erken teşhisi açısından önemlidir, bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri ve sağlıklı yaşam tarzı tercihleri bu konuda önemli bir rol oynamaktadır.

ERKAN TANI MÜMKÜN

Uzman Dr. Özyurt, meme kanserini erken evrede yakalamak için tarama testlerinin önemine vurgu yapıyor. Bu tarama testlerinin temel amacının, henüz belirtiler ortaya çıkmadan kanseri teşhis etmek olduğunu belirtiyor.

Özyurt ayrıca, belirtilerin görüldüğü durumlarda hastalığın çoğu zaman ileri evrede olduğuna dikkat çekiyor. Ancak, erken evrelerde tespit edildiğinde hastaların yüzde 90’ından fazlasının normal yaşamlarına devam edebildiğini ekliyor. Bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü tarafından meme kanseri farkındalığını artırmak ve erken teşhisin önemini vurgulamak amacıyla ekim ayının “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” olarak belirlendiğini belirtiyor.

Tarama programlarına katılımı teşvik etmek ve hastalığın farkındalığını artırmak amacıyla ekim ayında eğitim faaliyetleri yürütüldüğünü söylüyor. Türkiye’de ise 40-69 yaş arasındaki kadınlara iki yılda bir mamografi çekimi ve 40 yaşından itibaren yılda bir doktora meme muayenesi yapılmasının önerildiğini belirtiyor. Eğer birinci derece yakınlarında meme kanseri tanısı almış bir kişi bulunuyorsa, bu muayenelerin, tanı alınan akrabanın tanı aldığı yaşın 5 yıl öncesinden başlaması gerektiğini ekliyor. Bu tarama yöntemleri, meme kanserini erken teşhis etmek ve tedavi şansını artırmak için önemlidir.

ERKEN TEŞHİSTE ALTERNATİF ÇÖZÜMLER

Uzman Dr. Özyurt, meme kanserini erken teşhis etmek için başvurulabilecek diğer seçenekleri de açıklıyor. Bu seçenekler şunlar olabilir:

  1. Meme Ultrasonografisi: Meme ultrasonografisi, meme dokusunun daha ayrıntılı bir görüntüsünü elde etmek için kullanılır.
  2. Meme MR (Manyetik Rezonans) Görüntüleme: Özellikle risk grubundaki hastalar için meme MR’ı tercih edilebilir. Bu yöntem daha ayrıntılı ve hassas bir görüntü sağlar.
  3. Kan Testleri: Kan testleri, özellikle tümör belirteçleri gibi özel kan testleri, kanserin varlığını veya evresini belirlemede kullanılabilir.

Dr. Özyurt, memede bir kitle tespit edildiğinde, bu kitleye biyopsi yapılmasının ve elde edilen doku örneğinin patolojik incelemesiyle kesin tanının konulduğunu belirtiyor.

Meme kanseri tedavisine gelindiğinde, hastalığın evresine ve yayılma durumuna göre farklı yaklaşımlar kullanılabileceğini açıklıyor. Bu yaklaşımlar arasında cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hormonal tedaviler, immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler yer alır. Tedavi planı, her hastanın özgün durumuna göre belirlenir ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Bu nedenle, hastaların tedavi seçenekleri konusunda uzman bir sağlık ekibiyle işbirliği yapmaları önemlidir.

KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER

Uzman Dr. Özyurt, meme kanserinden korunmak için şu önerilerde bulunuyor:

  1. Sigarayı Bırakmak: Sigara içmek meme kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle sigarayı bırakmak önemlidir.
  2. Kilo Kontrolü: Sağlıklı bir kiloyu korumak, meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
  3. Dengeli ve Sağlıklı Beslenme: Sağlıklı bir beslenme düzeni benimsemek, özellikle sebze, meyve ve lifli gıdalarla beslenmek, meme kanseri riskini azaltabilir.
  4. Sigara ve Alkol Kaçınma: Alkol tüketimini sınırlamak ve mümkünse sigaradan uzak durmak, meme kanseri riskini azaltmada yardımcı olabilir.
  5. Düzenli Egzersiz: Haftada en az 1,5 – 2,5 saat tempolu yürüyüş yapmak, meme kanseri riskini yüzde 18 oranında azaltabilir.
  6. Emzirme: Doğum sonrası en az 2 yıl boyunca emzirme, meme kanseri riskini azaltabilir.
  7. Stresten Kaçınma: Stresin azaltılması ve sağlıklı stres yönetimi de önemlidir.
  8. Rutin Tarama Testleri: Meme kanseri tarama programlarına düzenli olarak katılmak ve doktor önerilerine uymak önemlidir.
  9. Genetik Danışma: Ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan bireyler, genetik danışma alarak kendi risklerini değerlendirmeli ve daha erken yaşta tarama kontrollerine başlamayı düşünmelidir.

Bu önerilere uyarak sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve düzenli tıbbi kontrolleri ihmal etmemek, meme kanserinin riskini azaltmada yardımcı olabilir.

Yorum Yaz

Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)

Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap