Ergün Olgun: 20 Temmuz’u yaşamasaydık şu an Sevilla haritası ile karşı karşıya kalacaktık

Anadolu Ajansı'nın Cumhuriyet'in 100. Yılına ilişkin dosya haberleri çerçevesinde, bu yazıda, 1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı'nın ardından Kıbrıs Türklerinin devlet kurma ve altyapı oluşturma süreçlerinin özetlenmesi yapılmıştır.

Yayın: 23.10.2023 - 02:19

125 kez okundu

Ergün Olgun: 20 Temmuz’u yaşamasaydık şu an Sevilla haritası ile karşı karşıya kalacaktık

Türkiye tarafından gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı öncesi, Kıbrıs’ta yaşayan Türkler, toplam nüfusun sadece yüzde 3’ünde yer buluyordu. Ancak bu harekatın ardından, Lefkoşa’nın bir kısmını içeren Ada’nın yüzde 37’sinde, etnik temizlik kaygısı olmadan özgürce yaşama fırsatı elde ettiler.

Kıbrıs Türklerinin, 1958 ile 1974 yılları arasında farklı dönemlerde etnik temizlik ve kitlesel katliamlara maruz kalmalarının ardından, 1974 yılında Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Meclisi’nin kurulmasıyla sonuçlanan bir yönetim kurma çabası vardı. Bu meclis, 13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin (KTFD) kurulduğunu dünyaya duyurdu, ve KTFD Anayasası 8 Haziran 1975’te referanduma sunuldu ve halk tarafından kabul edildi.

KTFD’nin ilan edilmesiyle birlikte, Kuzey Kıbrıs’ta devlet altyapısı oluşturma ve bazı kurumları kurma süreci devam etti, ancak tam anlamıyla tamamlanmadı.

KTFD’nin kuruluşu ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanı arasındaki dönemde, Kıbrıs Türkleri devletlerini kurma ve demokratik bir yönetim tahsis etme sürecinde zorluklarla karşılaştılar.

Viyana Görüşmeleri sonucunda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Glafkos Kleridis ve Kıbrıs Türk Federe Devleti Başbakanı Rauf Denktaş arasında nüfus mübadelesi anlaşması yapıldı. Bu mübadele sonucunda Ada’nın kuzeyi Türk, güneyi ise Rum nüfusu yoğunlaştı.

Kıbrıs Türklerinin ekonomilerini geliştirmek için Türkiye’nin destekleriyle, 1974 yılında Kıbrıs Türk Petrolleri ve 1975 yılında Kıbrıs Türk Sanayi Holding İşletmeleri Ltd. Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) olarak kuruldu. Ayrıca, Barış Harekatı’ndan hemen sonra kurulan Kıbrıs Türk Hava Yolları, 1975 yılında sivil havacılık hizmetleri ve hava taşımacılığı alanında faaliyete başladı.

1975 yılında sivil uçuşlara açılan Ercan Havalimanı ve Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Türklerin kontrolüne geçen Gazimağusa Limanı, Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası dünyaya açılan kapıları haline geldi.

KTFD döneminde, 1979 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi devlet üniversitesi olarak kuruldu ve Kıbrıs Türklerine hizmet vermeye başladı.

O dönemde Kuzey Kıbrıs’ta bir Merkez Bankası olmadığı için bankacılık faaliyetleri Ziraat Bankası aracılığıyla yürütülüyordu ve para birimi olarak Kıbrıs lirası yerine Türk lirası kullanımı yaygınlaşmaya başladı. KTFD, 16 Mayıs 1983’te aldığı bir kararla Kıbrıs lirasını tedavülden kaldırarak Türk lirasını zorunlu para birimi olarak kabul etti.

KTFD dönemi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ilanıyla son buldu. Meclis, 15 Kasım 1983’te oy birliğiyle KKTC’nin kuruluşunu ilan etti.

Kıbrıs Türkleri, KTFD ile devletleşme deneyiminin ardından KKTC’nin kuruluşuyla birlikte devlet yapısını daha da güçlendirmeye yönelik bir sürecin içine girdiler.

KKTC Merkez Bankası, 1984 yılında faaliyete geçti ve aynı dönemde Girne Limanı, 16 Kasım 1987’de uluslararası gemi trafiğine açıldı.

KKTC döneminde Ada’da özel yükseköğretim kurumlarına kapılar açıldı ve sonuç olarak bugün itibariyle 27’yi aşan sayıda, hemen hemen tamamı özel sektöre ait üniversite, enstitü ve yüksekokullar aktif hale geldi.

Kıbrıs ile Türkiye arasında deniz yoluyla yolcu ve kargo taşımacılığını sağlamak amacıyla, 2000’li yılların başında Kuzey Kıbrıs Türk Denizcilik Şirketi (KKTC Denizcilik) kuruldu.

Su kaynaklarının kıt olduğu Kıbrıs’a, “Türkiye’den KKTC’ye Su Temini Projesi” çerçevesinde, Akdeniz’in altından uzanan bir boru hattı ile 2015 yılından itibaren su tedariki sağlandı.

Ercan Havalimanı, Türkiye’nin destekleriyle yeni bir pist ve terminal binası inşa edilerek, KKTC’ye Ada’nın en büyük havalimanı kazandırıldı.

Türkiye’nin bir parçasıyız

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Özel Temsilcisi Ergün Olgun, Kıbrıslı Türklerin kendilerini Türkiye’nin bir parçası olarak gördüklerini belirtti. Olgun, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünün, Kıbrıs Türkleri üzerinde derin etkiler bıraktığını ve Doğu Akdeniz ile Mavi Vatan’ın varlığının korunması için Kıbrıs Türk Devleti’nin varlığının gerekliliğini vurguladı.

Ayrıca, Olgun, Kıbrıs Barış Harekatı’nın bölgenin siyasi coğrafyasını değiştirdiğini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonraki en önemli askeri ve siyasi harekat olduğunu belirtti. Barış Harekatı’nın Doğu Akdeniz ve Mavi Vatan kavramlarının oluşmasına katkı sağladığını ifade etti.

Olgun, 20 Temmuz’un Kıbrıs’taki istikrar için kritik bir tarih olduğunu dile getirdi. Bu harekatın Kıbrıslı Türklerin güvenli bir bölgede toplanmasını ve Türkiye’nin caydırıcı gücünün varlığını getirdiğini söyledi. Olgun ayrıca, Türkiye’nin Kıbrıs’taki istikrarın korunmasında kilit bir rol oynadığını ve bu istikrarın BM Barış Gücü değil, Türkiye’nin caydırıcılığı sayesinde sağlandığını belirtti. Türkiye’nin Kıbrıs’taki caydırıcı gücünün devam etmesinin önemli olduğunu ve bu durumun Zürih ve Londra garanti antlaşmalarının sürdürülmesiyle sağlanabileceğini ifade etti.

Barış harekatı dönüm noktasıdır

Emekli Büyükelçi ve eski müzakereci Osman Ertuğ, Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türkleri için tarihi bir dönüm noktası olduğunu ve bu harekatın hem Kıbrıs Türkleri’ne hem de Kıbrıs Rumları’na barış getirdiğini belirtti.

Ertuğ, geleceğe yönelik vizyonlarının “Ana vatan, yavru vatan, mavi vatan” şeklinde özetlendiğini ifade ederek, bu yaklaşımın gelecek nesillere gelişmiş bir vizyon sunacağını ve Kıbrıs Türkleri olarak bu vizyonu gururla taşıyacaklarını söyledi.

Rum tarafının çözüm vizyonuna karşı olduğunu vurgulayan Ertuğ, Ada’da uzlaşı planlarının Rumlar tarafından reddedildiğine dikkat çekti. Ayrıca, Kıbrıs Cumhuriyeti unvanının tekellerine geçtiği için Rum tarafının herhangi bir çözümü reddettiğini ifade etti. Buna karşılık olarak, Kıbrıs Türkleri kendi devletlerini kurma yolunda pasif kalmadıklarını ve KKTC’nin bugün bağımsız bir devlet olarak tanınma noktasına geldiğini belirtti.

Yorum Yaz

Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır. (0)

Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen Giriş Yap